Temel sorun; bu sezon Trabzonspor'un kalburüstü takım olamama sorunuydu. Sıradan bir Anadolu takımı hüviyetinde, al gülüm ver gülüm, dostlar mecliste görsün  futbolcu kalibresine sahip, Trabzonspor izledik.

Bodrum maçında gördük ki Ozan TUFAN bu takımın topçusu değil, Lundstram hiç değil. Saha içinde eksiklikleri, hataları göze batma seviyesindeler. Orta sahaya alınan en sorunlu ayaklar diyebiliriz. Diğerleri de cabası! Takribi bir sezonun daha sonuna geldik. Bu sezon endişelerimizde ne kadar haklı çıktık, cevabı tüm sporseverlere bırakıyorum. Trabzonspor kupa finali ve ligi kaybetti. Bom boş bir sezon. Temiz bir ligin esamesinin okunmadığı, futbol iklimini en ince ayrıntısına kadar yaşadık.

Bu Trabzonspor’a ders olur mu diye düşünmek istiyorum. Gözlerimi kapatıyorum. Hemen ayılıyorum. Kendime geliyorum. Yılların eskitemediği düşünce yapısı ben aldım oldu felsefesi yine üstün gelecek. Trabzonspor’un her işinde ortak aklın devre dışı bırakıldığı sıradan düşüncelere sahip bir organizasyon var.

Bu yapı bilmeden veya bilerek, isteyerek tüm camianın önüne geçiyor. Yönetmek mümkün değil. Hesap vermek için kongreden kongreye nasip olacak işlere girmek Trabzonspor’un en önemli sorunu. Kendi ayağımıza sıkmak Trabzonspor’un sezonluk komedisi. Ülkenin enlerine sahip futbol alt yapısını işletemeyen bir Trabzonspor var.

Yetenekli çocukların meyvesini yiyemediğimiz alt yapı yıllardır atıl halde.U19 futbol takımı bu soruna belki ışık oldu. Ama hala bu oyuncuları nasıl A takıma kazandırma endişesini taşıyoruz. Tüm camiada bu düşünce sıkıntı verici boyutta biliyorum. Çünkü Trabzonspor bu işi gerçekten çok kötü yapıyor. Geleceğimiz yönetimin yönetme potansiyelinde oldukça işimiz çok zor. Belki biz bekleriz! İnsanlar bekler! Dünya bekler!
Soru şu;
Alt yapının pırıl pırıl çocukları ne kadar bekler?