Dünya başındaki büyük bela virüs ile mücadele ederken tüm enerjisini bu mücadelede harcamıyor. Devletlerin sürekliliği söz konusu.

Dolayısıyla değişik stratejik hamlelerden de geri kalınmıyor.  Türkiye’nin stratejik bir coğrafyada bulunması nedeniyle pek çok sorun ile karşı karşıya olduğu bir gerçek. İstese de istemese de Jeostratejik konumu çevresinde olup bitenlere müdahale yapmak zorunda kalıyor. Hazar coğrafyasından başlayarak Tunus’a kadar oluşan yarım ay çizgisinde müdahalelerde bulunuyor, bu tehlikeleri bertaraf etmeye çalışıyor.

Son Azerbaycan-Ermenistan savaşı sonrasında Azerbaycan’ın bölgede artık oyun kurucu bir aktör olarak dengeleri değiştirmiş, Bakü’nün Nahcivan-Azerbaycan ulaşım yolunun açılması bu saatten sonra kaçınılmazdır. Bu yolun açılması başta Rusya, Türkiye, İran, ve Ermenistan acısından jeostratejik acıdan önemlidir.

Bu durum başta İran’ı rahatsız etmektedir. Çünkü İran bu yolu stratejik bir koz olarak kullanıyor. Türkiye ve Nahcivan’dan İran üzerinden Azerbaycan’a yapılan yolculuklar ile lojistik taşımacılığı İran’ın keyfiyetinde idi. İran üzerinden Azerbaycan’a karayolu ile geçiş her zaman garanti olmuyordu. İran bu geçişlerden ekonomik bir kazanç elde ediyor olsa da bu yolu Türkiye ve Azerbaycan’a karşı bir strateji olarak kullanıyordu.  İran’da yaşamakta olan 35 milyondan çok Azerbaycanlı Türk’ün durumu İran’ın endişelerini daha da artırmaktadır.

Bu koridor jeostratejik ve ekonomik olarak Türkiye’yi çok yakından ilgilendirmekte. Koridorun oluşturulması sonucunda sınır illerimiz olan Ardahan, Ağrı, Iğdır ve Kars illeri ticaret üssü haline dönüşecek. Bu durum ekonomik acıdan da büyük bir önem taşımaktadır. En azından Türkiye doğu sınırlarında sorun yaşamamış olacak ve enerjisini güney bölgemizde ve Akdeniz’deki sorunlara ayırabilecektir.