Genç ve yetenekli futbolcular kulüpler için niye caziptir? Ucuza alıp oynatarak yararlanırsın, yıldız yapıp ileride satarak para kazanırsın..
Ancak ‘İleride olur’ diye düşündüğün oyuncuya olmuş oyuncu parası vererek alırsan yanlış yapmış olursun.
Nitekim Trabzonspor son yıllarda bu tür yanlışları çok yaptı.
Bu gençlerin bir kısmını biliyorum gerçekten yetenekliler, ancak ,hiç birisine 3-5 dakika da olsa forma şansı verilmedi.
Oynatmadan nasıl kazanacaksın gençleri.
Sadece antrenman yapmakla
Ya da maç izlemekle iyi futbolcu olunsaydı, kombine bilet sahibi gençlerin alayı milli takıma giderdi!.
Sorumlusu kimse O’na diyorum;
Madem böyle yapacaktınız niye aldınız ?
Kaldı ki Trabzonspor’un bu tür oyunculara yönelmesi birkaç istisna dışında sonuç vermemiştir ve gereksizdir.
Çünkü ‘İleride olacak genç futbolcu’ senin altyapında zaten fazlasıyla vardır.
Ve de A takıma kazandırdığın gençler de zaten bunlar arasından çıkmıştır.
En son gelenleri sayarsak; Uğurcan, Abdulkadir, Yusuf , Hüseyin, Arif filan..
Kaldı ki yetenekli olmak çok önemlidir ancak illa da çok iyi futbolcu olunacağının garantisi değildir.
Şartlar, ortam, niyet, sabır,rastlantılar vs çok önemlidir.
Eğer bunlar olmazsa , genç Messi de olsa kaybolup gider.
Ki Trabzonspor’da merhum Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer ile Sadi Tekelioğlu kardeşimiz dışında gençler için böyle ortamlar hiç oluşmadı, oluşturulamadı..
Sadede gelirsek; mevcut kadrosu hedefleri için yetersiz Trabzonspor transferde mecburen faal olacak.
Kesinlikle nokta atışları yapılmalı.
Sadece olacak gençlerden değil, ‘Olmuş’ denilen fiyaskolardan da uzak durulmalı..
Çünkü gelinen notada ne havaya atılacak para..
Ne de yeni fiyaskolara tahammül kalmamıştır.
Hem şampiyon da olsan da arkada kalıyorsa enkaz..
Bir kez daha olmayalım kaz!..
‘ Olmadı sayın seyirciler, yine olmadı!..’
Birinci (Süper) Lig’de 1981– 82 futbol sezonu
Tarih 3 Ocak 1982
Trabzonspor, Ligin 17 Hafta maçında Hüseyin Avni Aker’de 1-0 mağlup ettiği Fenerbahçe ile İstanbul’da Dolmabahçe (Mithatpaşa) Stadyumu’nun yağmurdan balçığa dönem zemininde karşı karşıya geliyor.
İlk yarısı 0-0 sona eren karşılaşmanın 67. Dakikasında rahmetli Selçuk Yula’nın attığı golle Fenerbahçe 1-0 öne geçer..
Trabzonspor’un gol çabaları son dakikalara kadar sonuç vermeyince TV’de maçı anlatan spiker, ki sanırım İlker Yasin’di.
‘Evet sayın seyirciler’ der ‘Fenerbahçe 6 yıl sonra nihayet Trabzonspor’u mağlup ediyor’..
Lakin hevesi kursağında kalır..
Zira; dakikalar 88’i gösterdiğinde stoper Hüsnü defansta kaptığı bir topu biraz sürdükten sonra sağ kanattaki rahmetli Mustafa Gedik’in in önüne atar. Ve Mustafa’nın kale önüne kestiği topa yetişen Hüsnü kayarak yaptığı vuruşla Fenerbahçe filelerini havalandırıp eşitliği sağlar 1-1
Ve kısa bir suskunluktan sonra üzüntülü bir ifade ile şunları söyler spiker:
Olmadı , sayın seyirciler yine olmadı.
Fenerbahçe Trabzonspor’u yine mağlup edemedi..
O günlere selam olsun..
Vah güzel kardeşim vah!
Bir bir gidiyor arkadaşlarımız..
Hem de öyle bir gidiş ki bu..
Ne gençlik tanıyor, ne de sıra..
Son yıllarda pek çok arkadaşımızı kaybetmenin acısı tazeyken en son Alaattin Kazancı kardeşimiz eklendi bu kervana..
Her ölüm erkendir ancak Alaattin için çok ama çok erken..
Ne ikizlerine doyabildi, ne de emellerine..
Son olarak Saray Çarşısında Terzi Muammer arkadaşımızın dükkanında görmüştüm.
‘Canı sıkkın gibiydi. Bişe mi var Alaattin?’ demiştim de ‘Yok abi ‘ demişti.
O çıktıktan sonra Muammer’e sordum; Bilmiyor musun altyapıya gönderildi çok dokundu O’na demişti.
Geçmişte Trabzonspor dergisini hazırlarken ne güzel anılarımız vardır:
Telefon açar ‘ Abi şununla röportaj yapacağız’ derdi , buluşurduk.
Eski, yeni yönetici ,futbolcu, yeni transfer, kim varsa..
‘Ben soruyorum, , Alaattin fotoğraflıyor.
Muhammed Demir’i Pazarkapı’da daha önce anlaştığı bir demirciye götürüp yanan ocağın başına geçirdi..
Muhammed aldı eline çekici kızdırdığı demiri dövüyor.
Bir yandan da körüklüyor, Alaattin fotoğraflıyor.
Neler, neler.
Dergi çıkınca ‘ Gördün mü Abi yine çok şahane olmuş’ derdi.
‘Olmaz mı Alaattin kim çekti fotoğrafları’ derdim.
Yaşanacak bir sürü özlemiyle genç yaşta kaybettik güzel kardeşimizi..
Böyle giderse yakında öbür taraftakiler, buradakilerden fazla olacak.
Rahmeti bol, mekanı cennet olsun.
Başta eşi, çocukları ve kardeşleri olmak üzere tüm yakınlarına ve sevenlerine sabırlar diliyorum.
Ah güzel kardeşim ah.
Seni hiç unutmayacağız..
500 yıllık teşhis!
İtalya’nın Ascoli Piceno kasabasında 1529 yılında yazılmış yazıt;
Yapabilen istemiyor,
İsteyen yapamıyor,
Bilen yapmıyor,
Yapan bilmiyor,
Ve Dünya böyle kötüye gidiyor…(Alıntı)