Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı dedesine merakla sorar: "Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?" Dede gülümser: "Ezanla namaz arası kadardır yavrucuğum." "Bu kadar kısa mı?" "Evet yavrucuğum. Ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadar

Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı dedesine merakla sorar: "Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?" Dede gülümser: "Ezanla namaz arası kadardır yavrucuğum." "Bu kadar kısa mı?" "Evet yavrucuğum. Ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır." "Bu ne demek?" Dede şefkatle ellerinden tutar toruncuğunun: "Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun bebekleri oldu. Bebeğin kulağına ezan okundu. O ezanın namazı kılındı mı? Kılınmadı. O ezan 'Namazsız ezan'dı. İnsan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur. İşte o da 'ezansız namaz'dır. Aslında o namazın ezanı, o doğduğunda okunmuştu kulağına. Arsin Belediye Başkanı Dr. Erdem Şen’in makam odasında yaşlı bir dedeyle karşılaştım. Başkanı kutlamaya gelmişti. Adı Mehmet Sevinç Nam-ı değer Zafrag Mehmet 100 yaşında 8’i hayatta 15 çocuk babası Üstelik tek eşten 95 yaşındaki eşi yatalak 50’nin üzerinde torunu var. Merinos fabrikasının kurucu işçilerinden. Hatta 15 kişiye çavuşluk yapmış. Atatürk’ü yakından tanıma şerefine nail olanlardan. Dede dedim 100 yıllık ömründen ne anladın Verdiği cevap ilginçti “Dün-bugün-bu saat” dedi. Yani ezanla-namaz arası benzetmesi gibi. Üç kuşak sonrasını gördü. Herkese nasip olmaz Hala sağlıklı ve diri Dimdik ayakta Ne de olsa eski toprak Hafiften duymuyor Aslında duymaması daha iyi Her şeyi duyup da bu dünyanın kahrını çekmeye gerek yok. Mehmet Dedeye Allah uzun ömürler versin. zihniEvet ömür dediğin düne benzer..! Yeşil yaprak gibi açar sonra da solar, Hazan misali gazele döner ve Kelebek misali yitip gider..! Ne güzel dedi şair Necip Fazıl Kısakürek Ömür ağaç dalında savrulan bir yapraktır; Ne kadar genç olursan ol sonun kara topraktır! Gerçekten de öyle Ömür dediğin nedir ki Bir Ezan ile başlar bir Sela ile biter. Önemli olan dünya hoş bir seda bırakabilmek.