Fatih Tekke bu maç öncesine kadar 6 müsabakaya çıkmıştı. Geride kalan 6 haftada kalesinde sadece 3 gol görmüştü. Bu istatistik Galatasaray ile Göztepe’nin ardından Süper Lig’in en iyi üçüncü istatistiği idi. Yani Fatih Tekke’nin Trabzonspor’u savunma anlamında sınıfı geçmişti diyebiliriz.
Attığı gole baktığımızda ise 5 golle beklentinin altında kalmıştı, yani maç başına bir gol ortalamasını dahi tutturamamış, ligin en kötü üç, beş istatistiğinden birini yakalamıştı. Fatih hoca kısıtlı oyuncu kadrosuna rağmen oyunun savunma sorunlarını çözmüş gibi görünüyordu ama aynı istatistikler hucumsal anlamda büyük bir problem olduğunu da gösteriyordu.
Tüm problem hocanın oyun planından yada oyuncu kalitesinden kaynaklı değildi tabi. Başka etkenler de vardı. Bazen atılan goller sayılmadı, bazen gol daha atılmadan umut vadeden atak engellendi, bazen bunlarda yetersiz kalınca kırmızı kartlar devreye girdi.
Hakemlerin taraflı tutumlarına rağmen maç önü Trabzonspor taraftarının beklentisi gollü bir galibiyet idi.Lakin beklentiyi istek ve arzu ile destekleyip akılla harmanlamazsanız sonucun hüsran olacağıda bir başka gerçekti. Tüm bu duygu karmaşası içerisinde geçtim televizyonun karşısına;
Fatih hoca Kart ceza biten yeni transfer Olie’ye ilk onbirde şans verdi, İki haftadır ilk onbirde bekleneni veremeyen Muçi’yi yanına oturtup onun yerine de Augusto’yu ikinci bir santrafor olarak sahaya sürdü.
Trabzonspor futbola konsantre olmanın en zor olduğu stadlarda başı çeken olimpiyatta maça hızlı başlangıç yaptı. Pina’nın pasında Augusto güzel bir gole imza attı. Golden sonra basit bir hata bir gol yenmesine neden olsa da ligin en formda santraforu Onuachu jeneriklik bir golle ben buradayım dedi. Futbol kuralları içinde durdurulması imkansız Onuachu bir de yaka paça indirildi. Kazanılan penaltıyı yine Onuachu gole çevirdi ve devre Trabzonspor’un 3-1 galibiyeti ile sonuçlandı.
İkinci yarı ilk yarıya nazaran daha temposuz başladı. İlk yarının mutlak hakimi Trabzonspor ikinci yarıya tutuk, uyuşuk başladı desek yeridir. Düşen tempoyu artırmak, takımı tekrar oyuna dahil etmek adına Fatih hoca önce Sikan ardından Muçi ve Visça’yı oyuna dahil etti.
İkinci yarının tamamı için karşılıklı pozisyonlarla geçti diyebiliriz. Buna rağmen Sikan son dakikalara şık bir gol sığdırdı ve skoru 4-1’e getirdi. Uzatmalarda ise düşen konsantrasyon az daha maça maloluyordu. Üst Üste yenilen iki gol maçı riske etti.
Son dakikalar can sıksa da kazanmak önemliydi. Teşekkürler çocuklar.