Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, kendi yaptıklarını ve eksikliklerini görmüyor. Ulusal ekranı buldu mu şark bülbülü gibi başlıyor konuşmaya.. Ağaoğlu, Sörhlot’un gidişi konusunda bir televizyon programına telefonla bağlanarak, “Oyuncunun Trabzon’a gelmemesi ve sözleşme imzalamaması için çaba sarf edenlerde vardı”diyor.


 
Bunu açıklamayı talihsiz ve dil sürçmesi olarak değerlendiriyorum. Nüfus kağıdında Trabzonlu yazan canından ve kanından çok sevdiği takımı Trabzonspor’a kimse ihanet etmez. Başkan Ağaoğlu, elma ile armudu birbiriyle karıştırma. Sen koskoca bir camianın başkanısın, sen bir oyuncuyu takımda tutamıyorsan suçu başkalarına atma, kendinde ara. Size “Sörloht’un opsiyonunu kullan 6 milyon Euro verin alın” dediklerinde “Benden iyi ticareti kimse bilmez” ticaret sizin dediğiniz gibi yapılıyorsa vay Trabzonspor’un haline. Sörloht’un Trabzon’a gelmemesini isteyenler varsa, Fransız kulüp için kaleci Uğurcan’ın menajerini Sörloht’u istemeyenler mi Trabzon’a çağırdı.
 

 
TRABZON’UN ŞEHİR HASTANESİNE İHTİYACI YOK!
 
Trabzon şehri kasaba olma yolunda hızla ilerliyor. Doğuda Of’tan başlayan sınırı batıya doğru ilerlediğimizde, sahilde son ilçesi Beşikdüzü'ne kadar iki kilometre ara ile hastaneler ile birlikte 3 yıldızdan başlayan 5 yıldıza kadar oteller, yapıldı ve yapılmaya devam ediyor! Trabzon’da yatırım dedikleri bu tip yapılar oluyor! Bunun dışında 18 yıldır üretimi ve istihdamı ve ihracatı destekleyecek tek sanayi kuruluşu yok! Daha düne kadar Trabzon'a gıpta ile bakan Samsun, Ordu ve Rize her alanda Trabzon'u gelip geçti! Bu üç Karadeniz kentinin insanlarının direnişleriyle sahilleri bozulmadan kaldı. Ve göç veren değil göç alan il oldular!


 
Ekonomik yönden bakarsak, bir insanın istihdamı en düşük maliyeti doğduğu yerde sağlanır. Trabzon ne yaptı? 53 yıldır Trabzonspor ile kandırıldı! Trabzon şehrini Trabzonspor ile kandırıp uyutan ve bizleri yönetenler şimdi ise 900 yataklı şehir hastanesi ile Trabzon halkını oyalama yönünde adım atılıyor! Ben bir Trabzonlu olarak şehir hastanesinden ziyade Trabzon’a her alanda istihdam sağlayacak ve kentten göçü durduracak yatırımlar yapılmasını istiyor, arzu ediyorum. Nedir bunlar derseniz? Erzincan ya da Samsun’a gelen demiryolunun Trabzon'a da gelmesi, işsizliğin önlenmesi, sanayinin yatırımlarının çoğaltılması, kent içi hafif raylı sistemin ilçeleri de kapsayan şekilde gerçekleştirilmesi gibi yatırımların yapılmasıdır. Trabzon Sürmene Çamburnu'na yapılması planlanan lojistik merkezinin Rize İyidere'ye kaydırılmasını anlamış değilim. Trabzon’a hastane yapılmış veya yapılmamış çok önemli değil.
 
PLAZA BİBLO OLARAK MI ALINDI?
 
Valladolid’in Başkanı Ronaldo, Plaza için “Videolarını izlediğimde ilgimi çekti. Dayanamayıp, Stiven'ı almak için Ekvador'a gittim ve onu Vallado lid'e transfer ettim.” Bu sözleri Türkiye’de biri değil Brezliya’nın dünyaca ünlü eski futbolcusu Ronaldo söyledi.
Trabzonspor’da ligin ilk iki haftasında kadrosunda çok sayıda hücum ağırlıklı eksik oyuncular var. Yeni transferlerden Stiven Plaza forma giyemiyor. Bu kadar eksiğe rağmen bu oyuncun iki maçta da süre almamış olmasına bir anlam veremedim. Eddie Newton sahadan forvet alıyor orta saha sokuyor. Plaza’ya neden şans verilmiyor? Sakat olsa kadroda olmaz. Yani 15 dakika oynayacak güce sahip değil mi? Bunu hocanın açıklaması lazım. Bu futbolcu kulübe mankeni olarak mı transfer edildi?


 
Teknik Direktör Eddie Newton, Plaza’ya oyun sisteminde kendisine yer olmadığını iletti. Plaza’ya yer yoksa senin oyun sistemin ne? Trabzonspor’un iki haftadır ne oynadığını sen biliyor musun? Geç bu işleri çıraklıktan gelip Trabzonspor’a Teknik Direktör olursan her şeyi eline yüzüne gözüne bulaştırırsın. Onun için yine söylüyorum. Sen Trabzonspor’un Teknik Direktörü olmazsın. Ronaldo bunları söylerken, Newton Plaza’yı iki haftadır biblo gibi kulübe de oturtuyor. Ronaldo mu bu işi bilmiyor yoksa Newton mu!!!!
 
MURAT ZORLUOĞLU FARK OLUŞTURUYOR!
 
31 Mart 2019’da yapılan seçimle Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı olan Murat Zorluoğlu, göreve geldiğinden bugüne kadar geçen bir yıl beş ay 22 günde Trabzon’un sorunlarıyla boğuşuyor ve yeni oluşturduğu kadrosuyla Trabzon halkı için büyük bir mücadele veriyor. Son 10 yılda belediyecilik konusunda büyük ivme kaybeden Trabzon’un durumunu değiştirmek için elinden gelen gayreti gösteren Zorluoğlu halk tarafından da sevilen bir kişiliğe sahip.
Trabzon son yıllarda öyle yağmalanmış ki başkan Murat Zorluoğlu nereye el atsa altından çapanoğlu çıkıyor. İlk yılını Belediyenin bu tür zorluluklarını kendi üslubuyla çözmeye gayret gösteren Zorluoğlu, Trabzon’a kalıcı projeler için de düğmeye bastı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, göreve geldiği 31 Mart tarihinden itibaren gerek projeleri gerek sosyal belediyecilik anlayışı ile fark yaratmaya devam ediyor.
Seçim sürecinde Trabzon’un eksiklerini tek tek tespit eden Başkan Zorluoğlu, göreve gelir gelmez projelerini hayata geçirme noktasında çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Başkan Zorluoğlu, bulduğu her fırsatta ise Trabzonlu vatandaşlarla bir araya geliyor. Bir bakıyorsunuz esnafları çat kapı ziyaret ediyor çayını içiyor, bir bakıyorsunuz belediye binasının önünde banka oturmuş vatandaşlarla sohbet ediyor.


 
Trabzonlular da kendileri ile sürekli olarak iletişim halinde olan ulaşılabilir bir başkanları olmasından son derece memnuniyet duyuyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi koronavirüs salgını sürecinde yaptığı çalışmalarla da örnek gösteriliyor. Pandeminin başladığı ilk günden itibaren dezenfeksiyon ve temizleme çalışmalarına gece gündüz demeden devam eden Büyükşehir Belediyesi, toplu taşıma araçları olan otobüs ve minibüslerin dezenfekte edilmesini sağladı. Sosyal yardımlaşmada ulaşılmayan kimse bırakmadı. Belediyede kira gelirlerini erteleyip indirime gitti. Yeni hayvan barınakları yaptı sokaklar ıssızken hayvanları yemsiz bırakmadı. Son on yıldır olmadığı bir şekilde spor camiası ile Belediyeyi barıştırıp kucaklaştırdı. Her zaman destek verdi. Ödül yönetmenliğini yeniden düzenledi. Okul sporlarını unutmadı. Önümüzdeki günlerde spor malzemeleri için amatör takımlara destek verecek. Faroz ve maşatlık sahalarının yapımı amatör futboluna çok şey kazandıracak. Vaad ettiği sahil projeleri hayata geçtiğinde Trabzon çok şeyler kazanmış olacak.
Murat Zorluoğlu’nun önemli projeleri arasında yer alan yeni otogar şehre ayrı bir görünüm kazandıracak. Ama bu projenin dere kenarına yapılmasını sayın başkan tekrar gözden geçirmesi gerekir. Ayrıca Yalıncak Plajı önümüzdeki yaz hizmete açılacak. Seçim döneminde vaatettikleri Sporda Performans Ölçüm ve Yetenek Merkezi çalışmalarına başlanıldı. Kadınlar pazarı inşaatı hızla sürüyor. Sümela’ya teleferik projesinde son aşamaya gelindi. Böylece Murat Zorluoğlu başkanlığındaki Trabzon Büyükşehir Belediyesi fark oluşturuyor.
 
HİKMET ÖKSÜZOĞLU NİYE İSTİFA ETSİN!
 
Trabzon’un MHK’deki temsilcisi Hikmet Öksüsoğlu’na birileri sosyal medyadan yazarak istifa etmesini söyleyip akıl veriyor. Ya arkadaş siz işinize bakın. Öksüzoğlu değil de sizin istediğiniz isim veya isimlerden biri gelseydi o başka bir şey mi yapacaktı? Boş laflar konuşmayın. Hikmet Öksüzoğlu 35 yıllık eğitimci, yıllarca profesyonel düzeyde hakemlik yapmış, Kimya ders kitabı çıkartmış, bugün bütün okullarda onun kitabı okunuyor. Bu işleri yapan bir eğitimci hiçbir şey bilmiyor, siz ondan daha iyisini biliyorsunuz. Hadi oradan sizin gidi taklitçiler sizi. Hikmet Öksüzoğlu MHK’ya  girmesi ile olmuyor. Buranın da bir kurulu var.
Bu kurulun adı;


 
PMİK(Profesyonel Müsabaka İcra Kurulu)
Öksüzoğlu bu kurula çok girmek istemesine rağmen almadılar. Kimler var MHK Başkanı Serdar Tatlı, Başkan Yardımcısı Metin Tokat ve Erol Ersoy. Bu üç isim Süper Lig, 1.Lig hakem ve yardımcılarını atıyor. 2 ve 3.Lig hakemlerinin müsabakalarını atıyor. Yardımcı hakemleri bölgelerin sorumlusu (Yani Hikmet Öksüzoğlu) atıyorlar. İki maçta hakem hatalarına kurban giden Trabzonspor için vay efendim Hikmet Öksüzğlu istifa etmeli, Trabzonspor’un haklarını savunamıyormuş gibi boş laflar söylemeyi bırakın. Gücünüz yetiyorsa 1995-96 yılında Trabzonspor’un şampiyonluğunu çalan Metin Tokat’ın MHK Başkanı Serdar Tatlı ve Erol Ersoy’un istifalarını isteyin, Hikmet Ökszüoğlu aslanlar gibi MHK toplantılarında Trabzonspor’un haklarını sonuna kadar savunuyor. Öksüzoğlu sizin ağzınızla görevinden istifa etmez!
 
ŞEYTAN AZAPTA
 
Her defasında şikeden tescilli Fenerbahçe taraftarı olduğunu dile getiren eski futbolcu ve spor yorumcusu Rıdvan Dilmen’in hafta içinde yaptığı tuhaf çıkışlar spor kamuoyunun gündemine oturdu. Daha önce yaptığı Teknik Direktörlük görevlerinde sıfır çeken ve kovulan Rıdvan Dilmen’in aslında spor yorumculuğunda da pek başarılı olduğu söylenemez. Spor yorumcusu taraftarı olduğu takımın değil tüm takımların sesi soluğu olmalıdır. Adaletli olmalıdır, objektif olmalıdır. Bu saydıklarımın hiçbiri Rıdvan Dilmen’de yok.

Eğer spor kamuoyundan saygı görmek istiyorsan, fikir, düşünce ve yorumlarına itibar edilmesini istiyorsan her camiaya eşit mesafede olmalısın. Lakin öyle olmaz isen bugünkü gibi ancak Fenerbahçe’nin spor yorumcusu, amigosu olursun. Türkiye’ye mal olmuş bir ulusal Televizyon’ da şikeci Fenerbahçe’yi konuşan ve bu takım dışında pek fazla diğer takımları konuşmayan Dilmen’e gitsin Fenerbahçe TV’de program yapsın.


 
Sporculuk yıllarında şeytan lakabıyla anılan ve bundan hiçbir rahatsızlık duymayan Dilmen son günlerde özellikle Trabzonspor hakkında ilginç çıkışlar yapıyor. Süper Lig’de oynadığı iki maçta da hakemler tarafından adeta lime lime doğranan Trabzonspor için Dilmen, “Trabzonspor’a baktığımızda çok değerli oyuncularını kaybettiler. Sörloth konusunda bir şey diyemem ama Sosa ve Novak’ı kaybetmeyeceksiniz. Ya da dönüp hakeme saldırmayacaksınız” söylemi tam bir fecaat. Şimdi ne demek bu.
 
Trabzonspor’un bazı oyuncuları gitti diye hakemlerin Trabzonspor’u doğraması mı gerekiyor. Aslında bu Rıdvan Dilmen 2010-2011 sezonu için Trabzonspor’dan öç almaya çalışıyor. 2010-11 sezonunun şike olmadığını yaklaşık bir saatlik programında dört beş kez tekrarladı, ‘Artık bu konuyu hiç ağzınıza almayın; unutun’ diyor. Utanmadan, yüzü kızarmadan milletin gözünün içine baka baka yalan konuşan Rıdvan Dilmen sana bir hatırlatma. 09.09.2012 Zaman Gazetesi forması giyerek Zaman Gazetesi’ne verdiğin röportaj ortada.
 
Bir de utanmadan hiç Zaman gazetesi okumadığını söylüyorsun. Yalanın da bu kadarı olmaz. Sırtındaki sarı formanın önyüzünde ZAMAN yazıyor. Teknik Direktörlük ve spor yorumculuğunda başarılı olamayan Dilmen sağa sola saldırarak algı yönetimi oluşturmaya çalışıyor. Hatta, “Bu sene hakemler spor tarihinde olmadığı kadar konuşulacak” derken neyin altyapısını oluşturmaya çalışıyor. Burada benim kafama şu takılıyor; ya şeytan azapta ya da gene çeviriyor bir şeytanlıklar.