Sivaspor’u sahasında 2-1 yenerek liderliğe yükselen Trabzonspor, özellikle ikinci yarının ortasına doğru oyundan düştü. Geriye yaslandı, rakibine oyun alanı bıraktı. Kenardan oyuna alınan oyuncular katkı veremediler. Bu arada Guilherme belki oyundan düştü ama topu ayağında tutup takımını rahatlıyordu. Bence biraz da daha sahada kalmalıydı.
 
Sonra Abdulkadir Parmak. Bu sezon kendine verilen formanın hakkını veremiyor. Şansını iyi kullanamıyor. Sahada ne yaptığından haberi yok gibi. İnce işler yapıyor ve Trabzonspor’u tehlikeye sokuyor. Sivasspor’un attığı golde en büyük rol Abdulkadir’in ayağında saklayabileceği topu hatalı pasla rakibine atınca Trabzonspor'u zor soktu. İyi ki 5 dakika daha yoktu. Belki de maç berabere bitebilirdi. Hüseyin Türkmen stres yapıyor. Abdulkadir Parmak adete kendini Messi zannediyor. Çimşir hocam, bunlarla bir an önce konuş kendilerine çek düzen versinler.
 
Trabzonspor’da İz Bırakanlardan Utku Bozoğlu
 
O, genç Trabzonspor’da şampiyonlukların planlamasını yapanlardan biridir. Hesap  insanıdır. Trabzonspor’da hesaplarını başarıyla gerçekleştirmiştir. Zaten anlatmaya gerekte yok, eserleri ortada. Onlar Trabzonspor’u, Trabzonspor yapmışlardır. Trabzonspor’u yakından takip eden eski efsane yöneticilerden Utku Bozoğlu, Trabzonspor’da başkanlığa ve yönetime kim gelirse gelsin onlara destek verir. O Trabzonsporlu’dur. Ayrısı ve gayrısı yoktur.
 
Bozoğlu her zaman Trabzonspor’un daha iyi olması için zaman zaman görüşlerini medyaya aktarır. Ve de sürekli olarak yapıcı olur. Trabzonspor başarılı olacaksa kendi gençleri ile bu işi kotarmasını ister. Trabzonspor'un başarısında mutlu, mağlubiyetinde hüzünlü olur. İstanbul'da yaşamasına rağmen Trabzon ve Trabzonspor ile bağını hiç bir zaman koparmayan duayen yöneticimiz Bozoğlu Trabzonspor onun bir çocuğu gibidir.
 
Abdulkadir Parmak’a tavsiyem!
 
Bak A.Kadir kardeşim, benden sana tavsiye. Kulağını aç ve bu ağabeyini bir dinle. Trabzonspor'un formasını giymek herkese nasip olmaz. Bu forma Trabzonlu gençler için kutsaldır.
Hangi dikenli yollardan geçip, senin bu formayı giyebilmen için nelerle mücadele ettiğini iyi bilenlerdenim. Trabzonspor forması giyene kadar gitmediğin şehir, oynamadığın takım kalmadı. Sonunda Allah yüzüne güldü. O çok sevdiğin Bordo-Mavili formayı sırtına giydin. 
Geçen sezon mükemmel oynadın.

Takım arkadaşlarınla ve taraftarlarla diyalogların mükemmeldi.
Takım kaptanlığına kadar getirildin.
Şimdi ne olduysa sende bir değişiklik görüyorum.
Geçen sezonki futbolundan eser kalmadığını görüyorum. Hırs yapan A.Kadir gitmiş başka başka A.Kadir gelmiş.
O formayı zor kazandın, yaptığın hatalarla kolay kaybetmeye doğru gidiyorsun. Biliyorum üzerinde büyük baskı var.
Bu devran böyle gitmez. Takımda yükseldikçe alçak gönüllü olmaya devam etmelisin. Benden sana ağabey tavsiyesi. Kısa sürede kendini toparlayıp eski A. Kadir olma yolunda çaba göster. Nereden geldiğini unutma. 
Sana yakışan da budur.
Senin arkandan gelen gençlere de örnek olman gerekir. Bunu yaparsan hem kendin hem de formasını giydiğin Trabzonspor'a büyük faydan olur.
 
Aldıkları Paraya Yazık
 
Sivasspor maçı sonrası bizim vergilerimizle paralarını kazanan TRTspor'un kadrolu elemanı Hünkar Mutlu ile pozisyonları yorumlayan eski hakem Bünyamin Gezer, tam bir gezerlik yaptılar! Hünkar Mutlu ‘Pereira'nın ceza sahasının içinde düşmesine Cüneyt Çakır sarı kart veremez miydi?’ diye soruyor. Hakemlik yaptığı yıllar hatalarla dolu olan Gezer ise Obi Mikel’e kırmızı kart, Guilhermeye sarı kart, A.Kadir'in pozisyonunun penaltı olması gerektiğini söyledi. Kendisi çok iyi hakemdi ya! Hakemlik gömleğini üzerinden çıkarttı, düdüğünü duvara astı, polislikten emekli oldu, devletin televizyonunda akıl dağıtıyor! Bir zamanların apoletli polisi Bünyamin Gezer, bulmuş kendine devletin kurumu TRT'yi burada bülbül gibi şakırıyor! Söylediklerine kendisi de inanıyor mu? Tabii TRT'nin kadrolu muhabiri de uymuş ona, o da yangına kürekle gidiyor!
 
Hadi be oradan eski komiser! Sen önce aynaya bakıp, Saracoğlu'nda 26 Ekim 2009'da Fenerbahçe-Galatasaray maçını nasıl oynattığın kararınla yüzleş! Yardımcın Tarık Ongun'un kafasından oluk gibi akan kanı hatırla. Ongun'un kafasına dikiş attırarak maça çıkartın unutma... Şimdi nerede mi bu zat? TRT'de. Ortaya konuşun ki aldığınız para helal olsun. Siz dürüst olmadığınız için aldığınız para size helal değil, haramdır.
 
Yürüyüş üyelerine nazar değdi!
 
İki yılı așkın süre önce Trabzon'da yıllar sonra  bir araya gelen dostlardan kurulu bir ekip hemen her akșam sahil bandında sağlık için yürüyüş yapıyor. Yürüyüş sırasında, ülke meselelerinin yanısıra gündemi de değerlendiren ekip, enerjisini yolda gördüğü insanlara da aktarırken, dostluklar da ediniyor... Bu dostluklarını fotoğraflarla pekiștiren ekip, yaklașık 10 bin adımlık yürüyüş sırasında kendilerine has düzen içinde fıkralar da anlatarak zamanı değerlendiyorlar...
 
Genelde Faroz Limanı ve Ayasofya kavșağına kadar yürüyüșünü sürdüren ekip Ganita'ya geri dönüş de yapıyor. Ekip arkadașları zaman zaman da birbiriyle șakalașıyor ve birbirine ironik değerlendirmeler yapıyorlar... Yürüyüş üyeleri farkında olmadan birbirlerine de nazar değdiriyorlar. Her yürüyüşte bütün rekorları kıran Trabzonspor'un efsane futbolcularından Galip Değerli bel fıtığından rahatsızlandı, peșinden duayen gazeteci abimiz Osman Çavușoğlu Ankara'da ameliyat oldu.. Peșinden pirimiz Okyanusu geçen ilk Trabzonlu hem de Of'lu Kemal Ulusoy beyin ameliyatı geçirdi.. Ardından yașamıyla makul adam Ali Makul da Trabzon'da ameliyat oldu... Bütün bu olaylar yürüyüş üyelerini etkiledi ve artık birbiri hakkında yorum yapmaktan kendilerini men ettiler...Yalnız dostluğun güzel bir örneğini de dün gösterdiler.. Ve Ali Makul'u hastanede ziyaret ettiler ve sağlıklı günler dilediler. Bu arada tarikatın diğer üyesi Hasan Basri Halisçelik üyelerinden ayrı Ali Makul'u ziyaret ettiğinden fotoğraftaki yerini alamadı...