Ancak Uluslararası Pontus Rum/Yunan Dernekleri Konfederasyonu “Üçüncü nesil Pontus Rumlarının Pontus Rum kimliğini kaybetmemeleri için...
“Pontus Rum Diyalekti”nin kodifiye edilmesine, Pontus Rum tarihinin öğretilmesine ve Pontus Rum geleneklerinin canlandırılmasına karar verilmişti (Voutira2006,XXIV:389).
Mustafa Çolak, “Trabzon’da konuşulan Rumca’nın (Pontiaka) Yunanca da “Elenika” dır. Rumca tabiiki bir dil değil, Yunancanın bir diyalektidir. V. Agtzidis de Helen ve Helence gibi isimler paganizmi çağrıştırdığından, Hıristiyanlığa geçen kitleler tarafından kullanılmaz olmuş, neticede İmparatorluğun adı esas alınarak Romeos (Rum) ve Romeika (Rumca) tanımlamalarının benimsenmiş olduğunu belirtir (Agtzidis 2017:64). Günümüzde az da olsa sadece Trabzon’un yukarı kasabalarında Tonya, Maçka, Çaykara gibi yörelerde yaşlı kesim arasında konuşulur, yeni nesilde pek kullanılmadığı için yavaş yavaş tükenmektedir” der. XIX. yüzyıl sonunda Grek Dili içerisinde doğu grubuna dahil edilen bu lehçe Yunanistan’da konuşulana hiç benzemiyordu ve mübadeleyle bu ülkeye göç edenler yerli ahali ile anlaşamıyordu. (Clogg,1997:127). Zaten bu doğanın tabiatına da aykırıdır. Olmayan bir millete ait bir dil varlığı da olamaz. Vazelon’daki Aziz John Manastırı başrahibi Panaretos’un 1920 yılında Yunan Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği raporda “okulda Türkçe öğreniyorlar ama kadınları gayet akıcı Yunanca konuşuyorlar” (Fotiatis,2018:37) derken; 1914 yılın ait Yunan Dışişleri Bakanlığı arşivinde bulunan Ekümenik Patrikhanenin resmi istatistikleri Yunanca konuşan Müslüman sayısını 190.000 veriyor. Dikkat edilirse gerek Ekümenik Patrikanenin istatistiki kayıtlarında ve Panaretos Rum halkı diye iddia edilen insanların Rumca değil, Yunanca konuştuklarına işaret etmektedir (Fotiatis,2018:37;Ranaretos’un raporu,1920:12;Skalieris,47).
Yabancıların kayıtları esasında bölge halkı üzerinde yapılmakta olan etnik ve dil tartışmaları Ancak lokal şekilde Trabzon ve yöresinde daha çok yaşlılar arasında bir anlaşma vasıtası olarak kullanılmakta olan ve Rumca adlandırılan halklar karışımı dil ile alakalı bir alfabe olmadığı gibi yazılı bir metin de göremeyiz. Sadece Konstantinidi Paşa’nın Mektebi Şahaneye devam edenler için ya 22 Recep 1309 (1892) yılında yayınlamış olduğu ‘Usuli Lisani Rum (Rum Lisanının Kuralları)’ adlı bir çalışma vardır. Ancak Yunancanın katkısıyla bir yazı dili oluşturulmaya çalışıldığı görülür ki, bu da kaçınılmaz olarak sonuçsuz kalmaktadır. Bölgede konuşulmakta olan aksan yöresel bir dayanaktan uzaktır. Çünkü yörede Rumca diye adlandırılan lehçeyi konuşanların ekserisinin Türk kökenli oldukları resmi kayıtlarla tescillenmektedir. Aleksi (III) fermanı şeklinde de adlandırılan “Horovi fermanı (1371)” yerli Kolh aksanı ile yazılmıştır. B. Brendemeon, Pontus Rum’da geniş bir Türkofon grubunun varlığı Pontus Rum’unun çağdaş Türk ağızlarının XIV. yüzyıl olarak belirler (Brendemeon,2002,I:286-90,301). O, XIV. yüzyıl kadar erken bir dönemde, Pontus Rum’da dilbilimsel acıdan etkili, iki dilli (Türkçe ve Grekçe konuşan) insan grubunun var olduğunu belirtir.