Trabzonspor’un Papara Park’taki,Samsunspor maçı sadece bir futbol karşılaşması olmanın ötesine geçti. İstatistiklerde Trabzonspor’un üstünlüğü Samsunspor’un ise psikolojik direnciyle şekillenen maç, sosyolojik kimliklerin ve psikolojik sınırların bir yansımasıydı. Trabzonspor’un sezondaki yenilgisiz lig serüveni ve Samsunspor’un pes etmeyen ruhu ,bu maçı bir hesaplaşmaya dönüştürdü.

Trabzonspor,ligdeki üst sıralardaki konumuyla camianın sosyal prestij kaynağı. Samsunspor ise Anadolu’nun eski günlerini arayan sembolü.Maçtaki 1-1’lik skor bu iki kimliğin sahadaki uzlaşması gibi. Biri tarihsel üstünlüğünü kanıtlama peşinde, diğeri var olma savaşı veriyor.

Trabzonspor, maçın başında Onuachu’nun golüyle psikolojik üstünlük kurdu. Ancak, takımın bu sezon evindeki galibiyet üstünlüğü, bir güven unsuru olmasına rağmen, skora dayalı oyun kurma eğilimi psikolojik bir zaaf yarattı. Özellikle ikinci yarıda,Samsunspor’un baskısı karşısında kontrollerini kaybetme korkusu, oyuncuların hata yapma riskini artırdı. Orta sahadaki özgüvensiz pas trafiği bu psikolojinin bir yansımasıydı. Trabzonspor’un orta sahasının performans kaygısı takımın hücum psikolojisini olumsuz etkiledi.

Bu maç aslında, futbolun sadece fiziksel değil, psikolojik ve sosyolojik bir arena alanı olduğunu hatırlattı. Trabzonspor’un senkronu bozuk organizasyonsuz ruhuyla ile Samsunspor’un kolektif direnci ,sahaya yansıdı . Sonuç 1-1’lik skor olsa da, kazanan ebedi dostluğun insani boyutuydu.

Karadeneiz derbisi bize şunu öğretti. Kimlikler sahada şekillenir, ancak ruhların,armaların direnci skoru aşar.

Varol Trabzonspor!

Varol Samsunspor!