Rakip uzun süredir ligin dibine demirlemiş, teknik direktör değişikliği ile son 3 hafta 3 galibiyet alarak ciddi bir çıkış yakalamış Ankaragücü. Galip geldiği takımlar da öyle yenilir yutulur cinsten değil birincisi şampiyonluk adayı Galatasaray, ikincisi büyük takımların belalısı Karagümrük ve üçüncüsü de Ünal hocayla ciddi bir çıkış yakalayan Göztepe.

Hatırlıyorsanız ligin ilk yarısında oynadığımız Ankaragücü maçı makalemin başlığı imalat-ı Harbiye idi. Bu başlık, Ankaragücü'nün uzun yıllara dayanan geçmişine atıfta bulunma ve bir nevi onure etme ihtiyacının bir sonucuydu. Sözün özü kendime yakın hissetmiştim diyebilirim. 

Gözlemlediğim kadarıyla sadece ben değil Spor kamuoyunun büyük kısmının ortak hissi, illa bir Ankara takımı düşecek ise; büyük bir tarihe ve taraftar kültürüne sahip Ankaragücü değil, Kamu kaynaklarını bir virüs gibi tüketen Belediye takımları veya siyasetçi babanın imtiyazlı evlatlarının oyuncağı taraftarsız kulüpler olmalıdır.

Babadan Oğula Kalan kulüplerden bahsederken baba Gökçek'in Ankaralıların vergileri ile ayakta tuttuğu Ankaraspor'un, baba Gökçek'in belediye başkanlık koltuğunu kaybettikten sonra geldiği duruma değinmeden de geçmeyelim. Geçen yıl bir alt lige düşen Ankaraspor bu yıl da bir alt lige düşmeyi garantilemiş gibi görünüyor.

Buraya kadar her şey çok hissi, çok doğru lakin daha güçlü bir hissim var ki o da Trabzonspor'un kazanması.. Eğer Trabzonspor isen yeşil zemine çıktığında eş-dost, kolu-komşu, eski-yeni ayırt edemezsin. Sen Trabzonspor isen sahaya kazanmak için çıkarsın.

Şimdi gelelim oynanan oyuna;

Ev Sahibi Fırtına kalbimden geçenleri hissetmişçesine oyuna çok etkili başladı. Djaniny ve Ekuban ikilisinin etkili oyunu maçın hemen başında semeresini verdi ve Fırtına'yı 1-0 öne geçirdi. Golün hemen ardından TFF'ye göre hakem bana göre rakibin en etkili oyuncusu Zorba-y Küçük Trabzonspor aleyhine öyle iğrenç bir penaltı kararı verdi ki akılla, vicdanla izahı imkansız. Basketbolda bile faul çalınmayacak kadar zayıf bir temasa penaltı çaldı. Ama dedim ya Ekuban ve Djaniny oyuna çok etkili başladı, işte o ikili üst üste öyle güzel  gollere imza attı ki hakemin de elini kolunu bağladı diyebiliriz. Golden sonra bir yüzde yüzlük golü Ankaragücü kalecisinin çıkardığını da ekleyeyim.(3-1)

İkinci yarıya otomotiv terimiyle rölanti devirde başladı Trabzonspor. İlk yarı temposundan uzak olmasına rağmen oyunun kontrolünü elinde tuttuğunu belirtmeliyim. Dakika 58'de siyah gömlekli zat ( hakem demeye dilim varmıyor) Djaniny'e gösterdiği sarı kart oynadığı güzel oyuna verilmiş ceza gibiydi. Faulsüz kart, günün başarılı ismine 1 haftaya mal olacak ve Sivasspor maçında sahada olamayacak. Önde olmanın rehavetine hocanın fantazi kokan değişiklikleri de eklenince Fırtına'nın etkinliği azaldı. Buna rağmen son dakikaya bir gol sıkıştırmayı başardı ve skoru ilan etti.(4-1)

Kazanmış olsak da şuraya zorba bir hakem vardı yazalım ki hak yerini bulsun.