Hemşehrim olması hasebiyle kendisine doğal bir ilgi ve takip gösteriyorum. Bu hafta da Yavuz Ağıralioğlu’nun dopdolu bir Trabzon programı var ancak ne zaman kendisi hakkında bir şey yazsam, bazı müzmin Ak Partililer hemen “Ne oldu, sen de mi Anahtar Partici oldun?” diye çıkışmadan duramıyor.
E peki, karşı köyümden çıkan bir genel başkanı takip etmeyeyim mi? “Hemşehricilik” söz konusu olduğunda kimseye laf bırakmayanlar, iş siyasete gelince kendinden olmayanı her türlü kalıba sokmakta çok mahirler. Asıl bu zihniyet siyaseti zehirliyor. Gençlerin siyasetten soğumasına, bu alanı itici bulmasına sebep olan da tam olarak bu dar ve dışlayıcı bakış açısıdır.
Esasen Yavuz Ağıralioğlu’nun çıkış yaptığı yer de tam burasıdır. Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, dikleşmeden siyaset yapmaya çalışıyor. Daha yola çıkarken teşkilatına söylediği şu sözler bunun en açık göstergesi değil mi?
“Sarıp sarmalayacaksanız parti münakaşası yok, siyasi kabalık yok, millet yorgun. Millet tebessüm eden, kendisi için çalışan evlatlar bekliyor. Allah nusret ederse bütün bu memleketi sarıp sarmalamak mesuliyeti sizindir. O yüzden uykusuz geceler sizi bekliyor. Alın teri dökeceksiniz ama çok lezzetli bir mücadele olacak. Kırıp dökmeden, itip kakmadan, tasnif etmeden, bölüp parçalamadan, bu memleketi ayağa kaldıracağız.”
Bu sözlerin değeri bugünlerde daha iyi anlaşılıyor. Ardından gelen şu cümle ise siyaset vizyonunun özeti gibi. “85 milyonu ailemiz olarak ayağa kaldıracağız. Lütfen sözünüze, kalbinize, iradenize dikkat edin. Siz yalnızca bir siyasi partinin hassasiyetiyle değil, bir memleketi sıkıştığı yerden çıkarabilmenin gayretiyle yürüyeceksiniz Allah milletin umudu yapsın sizi. Yolun sonunda, Allah’ın rızasına, milletin duasına değeriz hep beraber inşallah.” diyor.
Aslında bütün mesele de bu değil mi? Allah’ın rızasında ve milletin duasında olmak. Trabzon’a bir haftalık programa gelen Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu havaalanında yine çok net konuştu. “Burası benim memleketim, memleketin yönetim iradesini Rize’den Trabzon’a çekeceğiz; dolayısıyla burayı hazır hale getirmek istiyoruz. Partilerin hepsi aynıdır, sofrayı büyüten kıymetlidir. Ak Parti bugün başladığı gibi bitiremediği için biz kurulduk. Daha iyisi mümkündür diye kurulduk. Siyaseti kavga ile yapmıyoruz, bayrak yarışındayız.” dedi.
Bugünkü siyasi konjonktürde son seçim sonuçlarına baktığımızda, siyasette bir boşluk ve zemin kayması olduğu açıkça görülüyor. Ak Partili bazı arkadaşlar bunu kabul etmese de özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimin 2.tur sonuçları ortada. Durumun hiç de anlatıldığı gibi olmadığı apaçık.
Elbette siyasette yarının ne olacağını kimse bugünden bilemez ancak bazı gerçekler görünür hale gelmiş durumda. Seçmen artık farklı arayışlara yöneliyor. Hatta bu yüzden sandığa da gitmeyenlerin sayısı da artıyor. Son seçim ve anketler bunu yeterince gösteriyor.
Kısacası, Türkiye artık eski ezberlerin dar çerçevesine sığmıyor. Millet, sözüyle duruşu arasında mesafe olmayan, kavgasız ama kararlı bir siyaset dili arıyor. Bu yüzden Yavuz Ağıralioğlu bugün yalnızca bir partinin değil, siyasette yeni bir dil ve yeni bir yol arayanların dikkatini çekiyor.
Zaman kimi haklı çıkaracağını mutlaka gösterir. Bugün sahada da sandıkta da görünen gerçek şu ki, millet yeni bir çıkış arıyorsa bunun adreslerinden biri de artık Yavuz Ağıralioğlu’dur. Gerisini elbette yine millet söyleyecek. Sağlıcakla kalın.