Trabzonspor’un divan üyeleri yeni başkanı ve yönetimi seçmek üzere sandık başına gidiyor…

Seçimde 3 aday yarışacak… Her biri İdmanocağı kökenli adayların propaganda süreçleri oldukça seviyeli geçti… Ekipleriyle birlikte üyelerle imkanlar ölçüsünde buluşan üç isim, görüşlerini aktardılar, önerileri dinlediler…
 

Sürecin başından beri, biz de dahil kulübün geleneklerine uygun bir Divan Başkanlık Kurulu seçimi gerçekleşmesini dileyen kesimler olsa da bu konudaki çabalar sonuçsuz kaldı..

Şimdi sandık zamanı… Sonuç elbette oradan çıkacak… Fakat asıl önem taşıyan sonrasında yaşanacaklar…

Mevcut isimler bazında bizce kulüp adına doğru olan; Mahmut Ören’in Denetleme Kurulu Başkanı olarak kalması, Hayrettin Hacısalihoğlu’nun Divan Başkanı seçilmesi, Emin Kahraman’ın da iki ekipten birinde yer almasıydı…

Sebeplerine gelince…

Hepsinden önemlisi Ören, Denetleme’nin başında son derece şeffaf, objektif, anlaşılabilir bir başkanlık süreci götürdü.. Aslında halen görev süresi devam ediyor… Kulübün mevcut durumunu tüm çıplaklığıyla kamuoyuyla paylaştı, önerileri sıraladı, kağıt üzerindeki denetim görevini eksiksiz yerine getirdi…

Sadece bu konularda “fiili, hukuksal hamlelerde bulunabilir miydi?” sorusu gündeme geliyor ki; o mesele çok boyutlu sorunları da beraberine getiriyor…

Ören’in, kazanması halinde Divan’da da aynı hassasiyetle görev yapacağına olan inancımız sonsuz. Bunu da peşinen söyleyelim… Ama bıraktığı yerde Denetleme’ye aynı formatta bir başkan aday olur mu, kulüp adına orası muamma!.. Hele de önümüzdeki süreçte buna ihtiyaç her geçen gün daha da artıyorken…

*             *             *

Divan Başkanlığı ile de birleşince Trabzonspor’u yönetenlerin böyle bir çifte denetim sürecinde olmaları kulübün devamlılığı açısından büyük önem taşıyor..

Bu tarz seçimlerde oy verenler genellikle yakınlık düzeyi ve birikmiş önyargılarla karar verseler de önerimiz, kulüp hassasiyetlerinin ön planda tutulması…

Seçim ne olursa olsun heyecandır… Sonuçta kim zaferle çıkarsa çıksın yeni başkanın önümüzdeki süreçte önemli bir rol üstleneceği aşikar...

Divan’ın kulüp nezdindeki sorumluluğu hep tartışılagelmiş olsa da koltukların ağırlığını asıl hissettiren, üzerinde kimin oturduğudur…

Buna göre seçilen taraf; kulübün ortay paydalarının belirlenerek yürütmenin buna göre şekillenmesini sağlamak adına iyi niyetli baskı ortamını oluşturmak zorundadır…

Şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı için gayret göstermeli, mali disiplinin sağlanması, stratejik planlama ve performans değerlendirme sistemlerinin geliştirilmesi gibi adımları talep etmelidir.

*             *             *

Taraftarlar ve üyeler, Trabzonspor'un en önemli gücüdür. Yeni Divan yönetimi bu kesimlerle açık ve şeffaf iletişim kurmalı, görüşleriyle önerilerini dikkate almalı, bu etkileşimi kulübü yönetenlere aktarmak suretiyle karşılıklı empati ortamını geliştirmelidir.

Trabzonspor'un geleceği, sağlam bir altyapıya dayanmaktadır. Yeni Divan Kurulu kulübün uzun vadeli başarısını garanti altına alacak bu süreklilik zeminin oluşturulmasında yönlendirici olmalıdır.

Özetle; birbirinden ayırmadan her 3 adaya baktığımızda, seçimi kimin kazanacağından çok, yeni heyetin sağlıklı bir yöntemle yol gösterici olması önem taşımaktadır…

Camiaya ve adaylara hayırlı olması dileğiyle..