Seçimlere bir yıldan az bir zaman kaldı. Her ne kadar iktidar kanadı seçimler zamanında yapılacak dese de ben erken seçim olacağı kanaatindeyim. Çünkü geçmiş dönemlerde erken seçim olmayacak dediyseler de tam tersi durumların olduğunu çok iyi biliyoruz.
Ayrıca Reis’in tekrar aday olamama tartışmalarına yasal zemin hazırlamamak için, kesinlikle seçim 2023 Haziran’dan önce olacak diye tahmin ediyorum. Tarihini tam olarak tahmin edemesem de baskın bir erken seçim kararı alacaklarını düşünüyorum.
Mahalle mahalle gezen milletvekillerinin hızlandırılmış programları, piyasadaki hareketlilik, hükümetin ekonomiyi canlandırmak için aldığı pansuman tedbirler, bunların sadece birkaç göstergesi.
EYT sorunu da yılsonunda çözüme kavuşursa sonrasında seçim tarihi netleşir. Bunun yanında kulislerde genel af da konuşulmuyor değil. Elbette bu seçimin en belirgin tarafı ekonomi olacaktır. Herkes her şey bir tarafa, ekonomi bir tarafta belirleyici ve baskın neden olacaktır.
Pandemi sonrası dünyayı kasıp kavuran ekonomik buhrandan hiç şüphesiz biz de nasibimizi aldık, enflasyon yüzde seksenlerde neredeyse. Memlekette açlık sefalet belki tam anlamıyla yok ama alım gücü özellikle en alt tabakada neredeyse tükenmiş durumda.
Ayı tam kapatamayan, kredi ve kredi kartıyla dönüşebilen vatandaş, şimdilerde kışa girerken kışlık yakacak derdine düşecek. Enerji krizi zaten sürekli artan kömür fiyatlarına bu yıl tavan yaptıracağa benziyor.
Ekonomiyi şu an canlı tutan turizmde de Eylül ayı ile birlikte azalma başlar. Turizm sezonu bitimi ile sezonluk işler biter, işsizlik biraz daha yükselişe geçer. Bu şekildeki bir daralma da seçime baskı yapar.
Kısaca ekonomi odaklı bir seçim önümüzde bizi bekliyor. Durum böyle iken muhalefetin halen daha 6’lı masadan bir aday çıkaramaması da başlı başına bir konudur. İktidar kanadı ekonomi odaklı hesaplar yaparken, 6’lı masanın aday belirleyeceği toplantılarıseçmendikkatle takip ediyor.
Tarihi bir seçim olacak. Ya iktidar yoluna devam edip 2053,2071 vizyonuna giden yolların kapısını aralayacak, ya da müzmin muhalefet bu sefer kabuğunu kıracak.
Asya ile Avrupa arasında köprü olan Türkiye’de, her seçim olduğu gibi bu seçimde artık daha çok gözler üzerimizde olacak. Dünyaya yön veren bir konum ve misyon iddiamız en son tahıl krizinin çözümü ve Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuğumuz ile bir kez daha hatırlandı.
İşte bu vizyon ve misyonu sürdürecek iddia sahipleri şimdiden yollara düştüler, seçim ateşi yanıyor, kulisler kaynıyor. İçte bu süreç işlerken dışarıdan da operasyonlara devam eden bir devletimiz var.
Suriye operasyonu, göçmen konusu, enerji, doğal gaz sondaj çalışmaları, Yunanistan ile adalar meselesi, Kıbrıs sorunu, F-35, global gıda krizi, enflasyon, bunlar da dünya çapında sorunlarımız.
Şu bir gerçek ki, başa kim gelirse gelsin, iktidar hangi taraf olursa olsun artık dünyanın yeniden şekilleneceği bir ortamda güçlü bir Türkiye de kimse istemiyor.
Sonucu nereye varacak olursa olsun, başka bir Türkiye’nin olmadığı, mülteciler gibi gideceğimiz bir ülkenin bulunmadığını kimse aklından çıkarmasın! Şimdiden sonuç herkes için hayırlı olsun. Sağlıcakla kalın.