Trabzonspor’un bunca derdinin arasında bir de mahkeme işi çıktı...

Gerçi kulüp alışık ama olsun.. Son genel kurulun bağımsız yönetici adayları; kongrede bir dizi hukuksuzluk yaşandığı gerekçesiyle çözümü Divan’da bulamayınca soluğu mahkemede aldılar...

Gerekçeleri; oy kullanma ve sayımda usulsüzlük...

İbra da keza aynı...

Üyeler önce Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular, ardından başlatılan soruşturmayla ciddi bulunulan iddialar üzerine Trabzon 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı.

Süreci adli makamlara taşıyanlardan Recep Bakırtaş’ı tanırız... Bu konularda hassastır... Genel kurul, usul, denetim gibi meselelerde hem uzmanlık hem de dikkat sahibidir... Geçmişte yine divan eliyle yaşanan benzer konularda gayret göstermiş; büyük oranda da isabet sağlamıştı...

Levent Sekban da son dönemin duyarlı üyelerinden... Gerek kongre konuşmaları gerek ölü zamanlarda toplumsal hassasiyeti dinamik tutma gayretleri gerçekten dikkat çekici...

Kongredeki bağımsız adaylığını da yabana atmamak lazım...

Biraz daha detaylandırırsak; mahkemeye konu içerikte bir önceki döneme ait ibra oylamasına geçmeden toplantıda hazır bulunan üye sayısının tespit edilmediği, genel kurula açıklanmadığı ve salt çoğunluğun sağlanmadığı iddia ediliyor...

Eğer öyleyse; durum Türk Medeni Kanunu ile Trabzonspor Kulübü tüzüğünün ilgili maddelerine aykırı... Kararı elbette mahkeme verecek..

*          *          *

Yukarıdaki durum geçmiş dönemi ilgilendiriyor.. Peki ya diğer iddialar?.

Başkan Ertuğrul Doğan’ın aldığı oylarla, geçerli oy sayısı arasındaki tutarsızlık... Davacı üyelere göre; üzeri çizilen ve iptal olması gereken oy pusulaları geçerli sayılmış, hazirun cetvelinde belirtilen üye sayısı ile kongre divanının beyanları arasında çelişkiler yaşanmış..

Daha da çarpıcısı; seçilme hakkı olmayan iki üyeden birinin asıl, diğerinin yedek listede yer almaları, doğal olarak da seçilmeleri...

Dava dilekçesinin final talebi ise seçimin yenilenmesi...

Hukuk ne diyecek hep birlikte göreceğiz...

Kurum açısından vahim olan konu; eğer doğruysa bütün bu iddiaların hukukçu bir Divan Başkanlık Kurulu Başkanı’nın yönettiği genel kuruldan taşıyor olması...

*          *          *

Ana sebep ne biliyor musunuz?

Trabzonspor’da kurumsal hiyerarşinin ve doğal akışın bizzat yönetimler eliyle bozulması...

Bu işin temeli taaa 1987-88 sezonuna kadar gider... Cemil’den Şenol’a, Şenol’dan Turgay’a geçen takım kaptanlığı, doğal sırası belliyken sudan ve saçma sapan gerekçelerle bu isimden alınıp Dobi Hasan’a verilince bir daha da o mevki dikiş tutmadı..

Divan Başkanlığı da aynı...

Rahmetli Rıfat Dedeoğlu’ndan sonra Allah uzun ömür versin, kurucu Nizamettin Algan’a geçen bu makam; o ismin ayrılmasıyla efsane Şamil Ekinci, unutulmaz başkanlardan Ahmet Celal Ataman, Salih Erdem (kurucu) gibi isimler dururken, kulübün “ali menfaatleri” adına (!) bizzat yönetenler eliyle “kontrol bizde olsun” (!) diye “iki Ali”’ye teslim edilince iş şirazesinden çıktı...

Hatırlayın sahte üyeler dönemini, bakın şimdiki tabloya...

Fazla söze ne hacet!..