Zengin kültürün güzel örnekleri günlük yaşamda derin izler bırakır. Rivayet ya da masallar tarımsal kültürün nimetleridir. Buna bir örnek vermek gerekirse: “Kırmızı ibikli tavuk bahçede gezinirken bir buğday tanesi bulur. Tavuk bu taneyi ekip biçmek için yardım ister. Kimse tavuğa yardım etmek istemez.

Domuz sen kahveyi bırak bunun yerine sana kahve vereyim ek. Onu fare destekler, sen kahve ek ben sana satışını yaparım. Derken zaman geçer, tavuk kahve tohumunu eker. Bir hasat olmaz. Bunun üzerine tavuk kara kara düşünür. Ne yapacağım der. Ağlar, sızlar ve bu kez tavuğun arkadaşları sen düşünme biz pazarlarız derler ve fare gelir kusura bakma kahvenin değeri yok, bunun üzerine fare tarlaya sahip olmak ister sen tarlayı bana sat ben sana yol gösteririm der” (Y.Ö).

Şimdi Suriye on yıldır savaşta ekonomisi bizden iyi. Mecliste sekiz zeytin ağacı yasası çıkarılmak istenir ancak her defasında bu istek başarısız olur. Sonra meclis işlevsiz hale getirildi. Rusya’nın Ukrayna savaşı fırsat olarak görülür ve maden yasası değiştirilir. “190 milyon zeytin ağacından 130 milyonu ağacı için kesim kararı alınır. Kanada’da mercimek yoktu şimdi mercimeğin % 80 ini oradan alıyoruz. Köylü sistematik şekilde tarımdan vazgeçirilip şehre sürüldü. Barbun Senegal’den, Mercimek Meksika’dan ithal  ediliyor. Marmara’dan 130 tür balık yok edildi. Çin’den köpek balığı, Norveç’ten seyit balığı, dil balığı mevsimine göre Afrika’nın batısında Senegal’den bazen doğusundaki Somali’den getiriliyor. Marmara bölgesi orkinosun aşk üçgeni olarak Marmara Denizini seçmiş. İspanya’dan uğur böceği, solucan ve kobay fare ithal ediliyor. Portakal, mandalina kabuğunun ithali çapası” (Y.Ö).

Şimdi ise kırmızı ibikli tavuğun günündeyiz. Herşeyi dışarıdan ithal eder haldeyiz. Sonra da her şey pahalı. Balıkçıların tezgahlarını sadece kılçıklı mezgit yavruları dolduruyor. Bir an önce tarımdaki kısır döngüden çıkılmalı. Yeniden çiftçiye elindekini ekmesi için tarımsal destek ve kredi verilmeli. Atatürk Orman Çiftliği yeniden diriltilmeli. Babadan kalan tarlayı namusu gibi gören bir toplumken atadan kalan vatan toprağının yabancıya satılmasını alkışlar hale geliriz.