Türk milli takımının Alman çalıştırıcı Stefan Kuntz ile son bir yıl içinde sefilleri oynuyor.

KUNTZ GÖNDERİLMELİ ALTINTOP EL ÇEKTİRİLMELİ

Faroe Adaları'na yenilen, Lüksemburg ile berabere kalan, Ermenistan karşısında beraberliği zor kurtaran, Japonya ile yapılan hazırlık maçını 4-2 kaybeden Kuntz ile Türkiye nereye gidecek, hangi başarıyı elde edecek? Milli Takım iki isimin ellerinde oyuncak olmuş! 85 milyonun gurur kaynağı Millî Takım bu kadar mı ayağa düştü? Bu ikilinin eseri ortada. Başarı sadece tesadüf. İşi başında Hamit Altıntop ve Stefan Kuntz var ama ortada başarı diye bir şey yok! Türk futbolunun geriye gitmesinde de başrolü oynayan bu ikilinin ne yaptığını anlamak da olanaksız.

Oyuncu seçiminde etkili olan Hamit Altıntop, Stefan Kuntz'u da kendi çıkarı için avucunda oynatıyor. Kuntz'un seçmediği, Altıntop'un seçtiği futbolcular Kuntz tarafından Milli Takıma davet ediliyor. Bu futbolcular zaten Avrupa'nın çeşitli takımlarında oynayan Türk lejyonerler. O nedenle de Milli Takım umurlarında değil. Zaten millî duygudan yoksunlar. Bunu Ermenistan maçı sonrası Hakan Çalhanoğlu da üstü kapalı bir şekilde ifade etti. Kafalarına göre bir oyunla Türkiye'yi dünyada iki paralık ediyorlar. Türkiye bu kadar ayağa düşürülecek bir ülke mi? Bu arada Teknik Direktör Stefan Kuntz'un kaç para aldığı da belli değil. Her ikisi de Türk futboluna zarardan başka bir şey vermiyor. Bu iki isim Türk futbolunun başından derhal gönderilmelidir. Yoksa 2024 yılında Almanya’da yapılacak olan Avrupa Şampiyonası’na milli takımın gitmesi hayal olacak. Milli Takım, uluslararası maçlarda hiçbir tecrübesi olmayan Hamit Altıntop’un iki dudağının arasında. Altıntop emrediyor, Stefan Kuntz Milli Takımın başına getiriliyor. Hamit Altıntop emrediyor Milli Takıma davet edilecek futbolcular belirleniyor. Hamit Altıntop emrediyor, Millî Takımımızın teknik direktörü Kuntz, Trabzonsporlu Abdülkadir Ömür’e laf çakıyor, Altıntop emrediyor Ümit Milli takımın başına ismi hiç duyulmamış hoca getiriliyor. Böyle bir Milli Takım sorumlusu mu olur? Bu Hamit Altıntop'un gücü nereden geliyor ki, astığı astık, kestiği kestik? TFF Başkanlığına seçilen Mehmet Büyükekşi ve yönetim kurulu da dahil bunca başarısızlığa ses çıkaramayıp, bu ikiliyle devam kararında inat ediyor. Sonuç?, "Almanya'ya hayal oldu" belgeseli hazırlanıp, çekiliyor. Bu iki isim milli takımı deneme tahtasına çevirdiler. İflasın eşiğine getirdiler. Sanki Türkiye’de Teknik Direktör kıtlığı bulunuyor. Yol yakınken Altıntop ve Alman Teknik Direktör Kuntz’a yaptığı hizmetlerinden dolayı teşekkür edilip görevlerine son verilmelidir. Yoksa Almanya yerine hayal görmeye doğru doludizgin gidiyoruz! Benden söylemesi.

BUNDAN SONRASI HOCA VE FUTBOLCULARDA…

Trabzonspor yönetiminin özveri ile transfer yaparken bir söz vardır “Ne İsa’ya ne de Musa’ya” diye… Sezon başında yapılan transferleri ben dahil hepimiz eleştirdik. Bu oyuncularla başarı gelmez dedik. Trabzonspor’da sezon başında gerçekleştirilen transferlerin beklentileri karşılayamaması, futbolun doğasında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Yönetim yeni oyuncular transfer etti, ancak bu tür süreçlerde yönetim ve teknik ekibin yeni oyuncuları entegre etmeleri ve takımın uyum sağlaması için zamana ihtiyaçları vardır. Taraftarlar olarak bu süreçte sabır göstermek ve yönetim ile teknik ekibe destek olmak çok önemlidir. Yeni kadronun potansiyelini ortaya çıkarması için biraz zaman gerekebilir ancak sabır ve destekle bu hedeflere ulaşılabilir.

En az 4 kaliteli isim transfer edilmeli diye bas bas bağırdık. Başkan Doğan, Rizespor yenilgisinden sonra düğmeye bastı ve transfer bombalarını bir bir patlattı fakat yine de eleştiriler devam etti. En son 2.01 metre boyunda Nijeryalı Onuachu santrafor olarak alındı. Bunun yanında Batista Mendy ve dünya çapında Nicolas Pepe’yi Bordo-Mavili renklere bağladı. Herkes bu oyuncuların alınmasından memnun olurken bazı kesimler klavyenin başına oturup ahkâm kesmeye devam ediyor. Yahu kardeşim çok biliyorsanız, çok aklınız ve yeterliliğiniz varsa 2024 Aralık ayında yapılacak olan Trabzonspor kongresinde buyurun başkan adayı olun. Her insan dört dörtlük değildir. Başkan Ertuğrul Doğan kulübün ayağa kalkması için fedakârca mücadele veriyorsa birazda takdir edin, onu da yapmıyorsanız sabredin. Geçmişsiniz klavyenin başına eleştirmekten başka bir şey yaptığınız yok. Yönetim transferde üzerine düşeni yaptı. Trabzonspor gibi büyük bir kulübün yönetimini eleştirmek kolaydır, zor olan sahiplenip, sabredip olumlu eleştirilerle destek olmaktır. Bence sıra hoca ve futbolcularda… En önemlisi de taraftar, taraftar isterse her şey olur…

"KALİTE İNSANIN RUHUNDADIR..."

Şair GÜLTEN ALP ne güzel yazmış. Kalite insanın ruhundadır. Yaşam standartlarında veya hayat koşullarında değil. Mütevazi olabilmek. Sevgiyle eğilmek. Öğrenirken emeklemek. Sorgusuz sevebilmek. Hoşgörülü gülümsemek. Vicdanın sesini dinlemek. Alçakgönüllü olabilmek kaliteni artırır. Böyle insanları bulmak pek nadir rastlanır. Ama biri var ki hem doğup büyüdüğü aşını kazandığı şehri Trabzon’a hem Trabzonspor’a hem de köyünün sevdalısı. Orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür. Kalmasak da, gitmesek de o köy bizim köyümüzdür. Bu insan birçok sıkıntılar yaşamasına rağmen hiç isyan etmedi. Çok sevdiği ülkesine hizmet etti. Sonra yurt dışına çıkarak önemli bir görevlerde bulundu.

Bir ayağı yurt dışında bir ayağı ülkesinde olmak üzere her iki ülke arasında mekik dokudu, tüm yatırımlarını doğup büyüdüğü memleketi Kelkit’e yaptı. Bugün ülkemizin başarılı iş insanları olan Arion Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve spor adamı Murat Akın’dan bahsediyorum. Bazı değerler vardır ne yapsalar ne etseler unutulmaz... Çünkü hiçbir zaman oturdukları koltuktan güç almazlar... Oturdukları koltuğa güç verirler... Makam, mevki, yetki sahibi olmak onlara toplumda gösterilen sevgi ve saygı için asla ölçü olmaz... Çünkü çizgileri asla değişmez... Duruş adamıdırlar... Yiğittir... İkiyüzlü asla değildir... Özü de sözü de birdir. Çünkü sağlam yürektir... Cesurdur... Doğru bildiğini söylemekten asla çekinmez... Allah'tan başka kimseye biat etmez. Eğilmez... Bu yiğit delikanlı adam Belli ki dolu, birikimli bir insan Murat Akın. Öyle klavye delikanlısı havasında değil. İçindeki neyse dışındaki da o yani. O bu ülkeye, bu bölge takımlarına kendini hizmete adamış… Hançerlemeyin, baltalamayın, iğnelemeyin… En önemlisi de küstürmeyin.

OBUZ EROL VE HABABAM SINIFI

Trabzon’un en şen şakrak mahallesi neresi derseniz Faroz derim. Her gün oraya inip mahalledeki sohbetleri dinlemek insanın hem yorgunluğunu alıyor hem de moral motivasyonu artırıyor. İşten çıkan, denize balığa gidip dönen yediden yetmişe herkes soluğu Faroz mahallesindeki kahvehanede alıyor. Her masanın etrafında oturup konuşanlar geçmişten günümüze yaşadıkları anılarını anlatarak gırgır şamatanın gözüne vuruyor. Hani bir dönem Ha Babam Sınıfı vardır ya, her gün televizyonlarda oynasa seyretmekten insanlar bıkmaz, Faroz mahallesi de tam da Ha babam Sınıfı gibi… Saatin nasıl akıp gittiğini anlamıyorsun. Sohbet su gibi akıyor. Obuz Erol’un elinden her şey geliyor.

Balığın her çeşidini pişirip müşterilerine sunuyor. Obuz Erol’un on parmağında on hünere. Mahallede zaman zaman iddialarda ortaya atılmıyor değil. Ara sıra kim daha çok yalan konuşuyor tartışmasına sıra da geliyor. Yılların balıkçısı Obuz Erol yalanın distribütörü kendisinin olduğunu ileri sürüp, bayiliğini dahi vereceğini söylüyor. İlginç olan ise kimse bu distribütörlük için talip olmuyor! Ama Obuz bu, hiç geri adım atıp, umutsuzluğa kapılmıyor. Normal hayatta bunca yalanın söylendiği, hatta büyük ölçüde gırla gittiği bir ortamda nasıl olur da yalan distribütörlüğü için koşup sıraya girmez, ona da anlam veremiyor!

TÜRKİYE VOLEYBOLDA TARİH YAZDI

Kadın Voleybol Milli Takımı çok iyi oynadılar. Ben voleyboldan biraz anlarım ama daha önce böyle çekişmeli bir maç izlememiştim. Milli takım harika geri döndü ve adımızı finale yazdırdık. Bence sahanın yıldızları Vargas ve Ebrar bu iki isim mükemmel performanslarıyla takımımıza katkı sağladılar. Finalde Sırbistan’la karşılaşan Türkiye voleybol takımımız Vargas sayesinde 3-2 yenerek şampiyon olmuştur. Tüm teknik heyeti ve oyuncuları tebrik ediyorum. Şimdi gelelim asıl konumuz olan futbola. Trabzonspor- Kasımpaşa maçı başladı. Kasımpaşa maçın erken dakikalarında gol şansı yakaladı ama sonuç alamadılar. Ben maçın sonuna kadar Trabzonspor’u beğendim.

Enis Destan’ın müthiş kafa golüyle öne geçtik. Abdülkadir Ömür müsait arkadaşı Enis Bardhi’yi buluşturdu o da çok akıllıca vurdu ve topu ağlarla buluşturdu. Ardından kafa vuruşuyla sahneye çıkan Benkoviç farkı üçe çıkardı. Sonrasında Bardhi yine akıllıca bir vuruşla ikinci kez topu ağlara gönderdi. Neyse oyuncu değişikleri işe yaradı biri asist yaptı diğerinde golü attı. Maçın sonuna doğru gol yedik. Maçı Trabzonspor 5-1 kazanmasını bildi. İşte aradığımız Trabzonspor. Geçen maç Trabzonspor taraftarları yönetim istifa bağırdılar. Şimdi de bağırsınlar bakalım nasıl oluyor. Biz Trabzonsporluyuz bizim umudumuz bitince inadımız başlar. Milli maç nedeniyle lige verilen bir haftalık arayı Trabzonspor yönetimi iyi değerlendirdi. Başta başkanımız Ertuğrul Doğan dört tane üst düzey kaliteli oyuncular alacağına dahil açıklamalarda bulunmuştu. Başkanımız Doğan sözünü tuttu. Nicolas Pepe, İngiltere Ligi’nde oynamış boyu 2.01metrelik Paul Onuachu ve Fransa 2 lig ekiplerinden Angers Sco’den son transfer Batista Mendy’i alarak nokta transferler yaptı. Birazda ailece gezelim dedik. Hafta sonu babam, annem, dedem ve anneannem, Samsun Vezir köprüye gittik. Vezirköprü’de depremden sonra orada ufak bir göl oluşmuş. Büyük bir gemiyle yaklaşık bir saate yakın tur attık. Çok güzel yerlerde yemek yedik. Çok eğlendik ama yolculuk hem uzundu ve biraz da yorulduk. Yine de çok güzel zaman geçirdik. EFE KAAN ÖZTÜRK

SÜLEYMAN CEBECİ’YE YENİDEN ŞANS

İmza atma aşamasında yaşananların ardından kadro dışı bırakılan genç yetenek Süleyman Cebeci, Başkan Ertuğrul Doğan tarafından affedildi. Süleyman Cebeci altyapıdan yetişen yetenekli gençlerin arasında A takımda oynaması en muhtemel oyuncuların başında geliyordu fakat imza aşamasında yaşanan olumsuzluklarla uzun süre kulüp gündemini meşgul etmiş ve bu süreç sonunda Süleyman, kadro dışı bırakılmıştı. Aradan geçen zaman ne Süleyman’a ne de kulübe hiçbir şey kazandırmadı, bunun farkında olan Başkan Ertuğrul Doğan ve yönetim Süleyman’a bir şans daha vererek onu affetme kararı aldı.

Başkan bunu yaparak futbolun sadece saha içinde değil, saha dışında da birçok farklı dinamiği barındırdığını gösterdi. Başkan Ertuğrul Doğan ve yönetim alınan bu kararla Süleyman Cebeci'nin yeteneklerine olan inancını koruduğunu ortaya koydu, verilen bu şans genç oyuncuya kendini yeniden kanıtlama fırsatını sunuyor. Bu, hem kulüp için hem de Cebeci için bir dönüm noktası olabilir. Ancak, Süleyman Cebeci'nin affedilmesiyle birlikte, ona büyük bir sorumluluk düşüyor. Futbol sahasında gösterdiği performansın yanı sıra, kulübün değerlerine saygı göstererek takımla uyumlu bir şekilde çalışmalı. Bu süreç, Cebeci için bir öğrenme ve olgunlaşma fırsatı olarak görülmelidir. Trabzonspor'da Süleyman Cebeci'nin affedilmesi kendisi için yeni bir başlangıçtır ve Süleyman Türk futbolunun geleceğinde önemli bir oyuncuya dönüşebilir. Bu sürecin başarıyla sonuçlanması tamamen oyuncunun kendisine bağlıdır. Başrolde kendisi vardır. Bakalım Süleyman direksiyonu nereye kıracak…