İttifaklar kuruldu, adaylar netleşti, listeler belirlendi. Öyle bir seçim atmosferi oluyor ki, siyasi ikbal uğruna, kazanma uğruna hiç akla gelmeyecek kişiler, hiç akla gelmeyeceklerle beraber.

Sizi bilmem ama ben bu ittifak ortaklıklarından hem memnun değilim, hem de bu beraberlikleri hiç samimi bulmuyorum. Bu beraberlik ki, burada alenen görünen kan uyuşmazlıkları mevcut.

Mesela, ittifaklar kurulmadan DSP Ak Parti ile ortak olacak deselerdi kim inanırdı? Ya CHP Saadet Partisi ile aynı yerde hiç düşünülebilir miydi? Peki, koyu Saadet Partili hacı amcalar seçmen pusulasında şimdi altı okun altına mı mührü basacak?

CHP’deki koyu Kemalist teyzeler, Saadet Partisinin çarşaflı ablalarına acaba nasıl bakıyor? O eski bakış açılarını düzelttiler mi? Ya Ak Parti safındayken onca laf söyledikleri Davutoğlu’nu, Babacan’ı listelerinde görünce söylenenler, konuşulanlar unutuldu mu?

“Biz MHP’den de daha milliyetçiyiz” diyen İyi Partililer, alenen PKK’ya destek veren HDP ile aynı masada olmaktan, aynı yolda yan yana yürümekten acaba ne derece mutlular?

Karşı taraftayken beri tarafa, beri taraftayken karşı tarafa okkalı siyasi giydirmeler yapıp aday gösterilenlerin içi rahat mı? O söyledikleri laflar sosyal medyada gezinirken karşılarına çıkınca acaba ne düşünüyorlar?  “Dik duruş” artık sadece fiziksel bir hareket mi bu siyasiler için?

Yıllardır sağ-sol diye bu ülkeyi bölenler şimdi ittifaklar olunca yaşananları, konuşulanları, söylemleri yok mu sayacaklar? Aklımda deli sorular…

Ne yalan söyleyeyim bir seçmen olarak ne Ak Parti’nin DSP ile aynı yerde olmasını hazmedebiliyorum, ne de bu ülkenin bölünmez birliğinin temellerine, dinamit yerleştiren HDP’nin, Atatürk’ün partisi CHP ile aynı yerde olmasını hazmedebiliyorum.

Nasıl oldu peki, zihniyet mi değişti? O keskin ideolojilere ne oldu rafa mı kaldırıldı?  Birlik adına, bir arada yaşama adına ittifakların olması çok güzel ama inandırıcı mı? Ben hiç inanmıyorum söyleyeyim.

 “Ülke bölündü”,“kutuplaştık” söylemlerine da artık katılmıyorum. Aksine karma bir hal aldı, iç içe geçti, herkes her yerde. Öyle değil mi? Haksız mıyım?

Aslında bu yazımda partilerin kesinleşen vekil listelerine değinecektim ama duygularım ve vicdanım yazının böyle şekillenmesine sebep oldu. Yazmasam bunları olmazdı. Sanırsam bütün partiler aynı stratejiyi uyguladı ki her birinin listesi bence birbirinden kötü.

Çok da detaya girmeyeceğim ama listeler daha çok merkeziyetçi ve biraz da dayatma üzerine şekillendi sanki. Seçmenin tercihinin listelere yansıdığını düşünmüyorum. Ankara’dan önümüze ne koydularsa o,temayüller hikâye, bize sadece oy vermek düşecek. Olsun bakalım, neticeyi hep beraber göreceğiz. Şimdiden hayırlı olsun.

Depremi ve deprem bölgesini unutmayalım. Hayırlı Ramazanlar, kalın sağlıcakla.