Ölüm, bizler unutsak da acı bir gerçek. “Her canlı ölümü tadacaktır” ayeti gereği bizler ölümün varlığına ve Allah’ın takdiri olduğuna inanmış ve iman etmişiz. Ölümün, kendisi başlı başına acı bir olay olmakla birlikte ani gelen ölüm haberleri maalesef insanda çok daha derin yaralar bırakıyor. Zira3 Ağustos günü aldığım acı haber karşısında derin bir üzüntüye boğuldum.Gelen haberde daha birkaç gün evvel gülüp konuştuğumuz, beraber yemek yediğimiz, memleket meseleleri üzerinde tartıştığımız Okutan Hocamızın vefat ettiği yazıyordu.

Mehmet Okutan, 40 yılı aşkın bir süre eğitim camiasına hizmet etmiş mümtaz bir kişiydi. Eğitimin bir milletin en önemli meselesi olduğuna inanırdı. Kendisi, milli ve manevi değerleri ön plana koyan, Kuran ahlakına dayanan bir eğitim sistemine inanırdı. Aynı kurumda çalışmaktan onur duyduğum Mehmet Okutan Hocamız, askeri darbe ve28 Şubat dönemlerinde dahi bu fikirlerinden taviz vermemiş, ölümüne kadar da bu değerleri savunmuştu.

Okutan Hocamız, eğitimi kutsal, öğretmeni dokunulmaz olarak görenlerin fikirlerini kabul etmezdi. “Bir şeyi kutsal olarak kabul ederseniz, eleştiremez, hatalarını göremezsiniz” derdi. Okul-öğretmen, öğretmen-öğrenci ilişkilerini kendine has üslubuyla yorumlar ve tarif ederdi. 

Mehmet Okutan bir yazısında “Öğretmen olarak zengin olamayacağınızı unutmayın. Ama bir öğretmen olarak yetiştireceğiniz insanların gönüllerine girerek dünyanın en mutlu insanları olabilirsiniz” diyerek bu mesleğin insan hayatındaki yeri ve önemini ifade etmişti.
 

Ani bir şekilde aramızdan ayrılan Mehmet Okutan, sürekli okurdu ve okumayı tavsiye ederdi. Çocuklara test çözdürmek yerine kitap okutulması gerektiğini, herkesin evinin bir köşesinde bir kütüphanesi olması lazım geldiğini söylerdi. Bir mezuniyet konuşmasında “Öğrenmeye açık olun. Yani çocuk, genç, yaşlı, aklınıza gelen her insandan bir şeyler öğrenebileceğinizi bilerek öğrenmeyi öğrenen bir birey olmaya çalışın” diyerek okumanın öğrenmenin önemini ortaya koymuştu.

Üretmeyi seven ve ürettikleriyle mutlu olan Mehmet Okutan; eğitimle ilgili birçok eser kaleme almış, bu konuda konferanslar vermiş ve nihayetşimdilerde öğretmen veya idareci olarak görev yapan yüzlerce öğrenci yetiştirmiştir. 

Mehmet Okutan insanı seven, dost canlısı, alçakgönüllü, güzel kalpli, babacan, gülümseyen ve gülümseten bir kişiydi. O’nun en önemli özelliklerinden biri de asla asık suratla gezmemesiydi. Zira O, kimseye küsmez, yediden yetmişe herkesle konuşacak ortak bir nokta bulurdu. Ünlü kahkahasıyla fakültemizin neşesiydi. Kendisi ile sabahlara kadar konuşsanız enerjisi hiç bitmeden sizinle konuşur, karşısındakini bıktırmazdı.

Eğitim camiasının kıdemli hocalarından biri olan Mehmet Okutan, çat kapı odanıza gelir, aklına takılan ilmi bir mesele veya güncel bir konu üzerinde sizinle konuşur, tartışır ve birden kalkıp giderdi. Hocamız, farklı fikirleri dinler ama kendi fikrini söylemekten asla çekinmezdi.

Kısa bir zaman birlikte olsak da birçok tatlı anıyı biriktirdiğim sevgili Mehmet Hocam maalesef ani ölümüyle hepimizi yasa boğdu. Kendisinebir kez daha Allah’tan rahmet, sevgili eşine ve biricik oğlu Umut’a sabır ve başsağlığı dilerim.

Seni unutmayacağız Okutan Hocam