Türk Milletini diğer milletlerden ayıran yegane fark gelenek ve göreneklerine bağlı olmasıdır. Bu gelenek ve görenekler zamanın akışında renklendirerek genişler ve ömrü uzatılmış olur. Bu gelenek ve göreneklerin en önemlilerinden birisi belki de “sayacı” törenleridir. Söz konusu gelenek İran’ın kuşçu kentinde (köyünde) düzenlenen saya törenidir.

"Sayaçı,-Saya gezimi" kutlaması, eski bir Türk yaz (bahar) bayramı, bir tiyatro ritüeli ve Türk dünyasının bir halk geleneğidir. Bu Türk bahar şenliği, Azerbaycan dışındaki kısmı da dahil olmak üzere bütün Türkili genelinde aynı adla veya "Kosa Kosa", "Tekemçi" ve benzeri başka adlarla kutlanmaktadır. Sayacı, kışın son günlerinde, yeniyıl (yéñil – nevruz) kutlamalarına yakın köy ve mahallelerde ev ev dolaşan halk uzlukçu (sanatçı) ve gezgin yıravdır (şarkıcıdır). O, güzel yırlar (şarkılar) ve koşuklar (şiirler) (Saya) söyler, henekler (şakalar) ve yergiler (hicivler) yapar ve biyişer (dans eder). Yırları ve biyileri (dansları) aracılığıyla her evin orunlularına (sakinlerine) mutlu ve başarılı bir yıl geçirmeleri için iyi dilekler ve güzel kelimeler (dualar) sunar. Tekemçi ise, erkek keçiye benzeyen ağaçtan bir figür olan "teke" ile biyişmeyi (dans etmeyi) kendi edimine (performansına) katan bir sayaçı türüdür.

Çille gecesi tıpkı Trabzon yöresinde olduğu gibi gerçekleştirilir. Bacalardan ya da kapı aralarından içeriye atılan torpalara daha önce hazırlanmış, mısır (pişmiş), kabak, elma, armut ya da fındık gibi değişik meyveler konduktan sonra torbayı salanın torba ipine hafifçe dokunur ve torbayı atan uyarılmış olur. Bu gelenek zamanla unutulmaya yüz tutmuştur. Artık sanayinin gelişmesi ile bazı olumsuzluklardan etkilenmiştir.

Protestan misyoner ve Amerikalı Hıristiyan evanjelist Justin Perkins, 1839 yılında Azerbaycan-Türkili'nde kaldığı süre boyunca Urmu (Rumiye, Urumiye, Urmiye) şehrinin halkının çizimlerini yaptı. Perkins'in tablolarından biri, 19. yüzyılda Urmu'da gerçekleştirilen Türk halk töreni "Sayaçı-Saya gezimi"ni tasvir eden eşsiz bir boyalı (renkli) (Urmulu Sayaçı) çalışmadır.

Hiç şüphe yok ki bu geleneğin en renkli kutlamaları başta İran, Azerbaycan ve Türki cumhuriyetlerinde yapılmaktadır. Urmiye’de cille gecelerinde aşık meclisleri kurulur, eski aşık havalarından özellikle de Aslı-Kerem, Köroğlu ve Gulam Haydar’dan deyişler ardınca bayatılar okunur, Tapmaca (bilmece) yarışmaları düzenlenirdi. Büyük cille gecesinde masallar anlatılırmış. Bu masallar içerisinde çocuklara özgü olanlar olarak “Arap Zengi ”, “Nigâr Hanım“, “Tembel Ahmet“, “Küçük Rıza “, “Ümit Ali“ ilk sırayı alır. Masalların anlatımından sonra adlı sanlı âşıklar söz meclisindeki yerlerini alarak “Köroğlu”, “Tufarganlı Abbas” ve “Aslı ile Kerem” gibi halk âşıklarından ve değişik halk öykülerinden söz ederler.