Türk siyasi yaşamında önemli ittifaklara tanıklık etmişizdir.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtını bile iki farklı uçta siyaset yapan Ecevit ile Erbakan birlikte yapmıştır.
Sonraki yıllarda yine Refah Partisi’nin üçlü ittifakına tanık olmuşuzdur.
Alparslan Türkeş ve Aykut Edibali ile birlikte 1991 seçimlerinde meclise girmeyi başarmışlar.
Arkasından post modelin 28 Şubat darbesine giden yolda demokratik hukuk devletinde meşru bir hükümetin devrilmesine tanıklık ettik.
Bunların tümü insanların içinde yaralar bıraktı.
1999 yılındaki ittifak da terörist başı Abdullah Öcalan’ın paketlenerek Türkiye’ye getirilmesinin zeminini oluşturmuştur.
REFAHYOL
ANASOL-D
ANASOL-M hükümetleri
Türkiye ekonomik bir krize gitse de o koalisyonların, o ittifakların o azınlık hükümetinin bile kabul edilebilir bir yanları vardı.
Bugün ise Türkiye’de siyasette garip işler oluyor.
Kapatılıp açılanlarla birlikte 1984 yılındaki Eruh katliamından bu tarafa bebeklerin, öğretmenlerin, polislerin, askerlerin katledilmesine tek bir kınama yapamayan bir siyasi oluşum; nerede ise CHP ile birlikte İYİ Parti’yi esir almış.
Yerel seçimlerde İstanbul’da alevlenen işbirliği yani millet ittifakı son terör saldırılarıyla birlikte yeniden tartışmaya açılmış.
Cumhuriyeti kuran bir partinin İyiler hareketi olarak yola çıkan Meral Akşener başkanlığındaki diğer bir siyasi oluşumun Gara katliamına ki sivil 5 yıldır bir mağarada tutulan asker polis öğretmenlerimizin katledilmesini kınayamayan, ağzına alamayan, üzüntülerini dile getiremeyen, misafir edip bırakacaklar diyen bir siyasi partinin lideri ve onunla ne işi olabilir.
Kaldı ki bu korkunç katliamın hemen sonrasında terörle mücadeleden dönen 8. Kolordu Komutanımızın başkanlığındaki 11 yiğidimizin şahadetine sessiz kalmışlardır.
Sevgili okurlarım
Dünyanın hiçbir ülkesinde kendisini en demokrat görenler dâhil, terörle en küçük bir iltisaklı olan siyasi hareketlerin yaşama şansı yoktur.
Kapatılanın yerine yenisini mi kurdular eğer belge ve bilgi varsa yeniden kapatılır.
Allah aşkına bu siyasi partilerde çok yakın dostlarımız var.
Pervin Buldan ile Selahaddin Demirtaş’ın da içinde olduğu Kandil’deki teröristler Murat Karayılan, Cemil Bayık ve diğerleriyle çekildikleri fotoğrafları görmüyorlar mı?
Mecliste sırtımızı PYD ve PKK’ya dayadık diyenleri duymuyorlar mı?
Beklentim şuydu;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Pervin Buldan ile birlikte Meral Akşener’i yan yana koyup ikisine de masum anne muamelesi yapmasından sonra Meral Akşener’in çıkıp asla bu twvetter’ikabul etmiyorum, reddediyorum, önce PKK’yı kınasınlar sonra yan yana duralım demeliydi.
Ancak hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hem de Meral Akşener’in gözlerini öfke bürümüş
Türkiye Cumhuriyet Devletine sayısız hizmetler yapan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı bir iki hatası üzerine veya ona destek verenlerin atmış olduğu birkaç mesaj üzerinden öfke kusmalarına akıl sır erdiremiyorum.
Oysa öfke kusulması gereken bebek katilleridir, onların bu ülkeye verdikleri zarardır.
Ekonomiyi eleştirirken 1984 yılından beri terörle mücadelede harcanan bir katrilyon dolarlık kaynağın dile getirilmesidir.
Siyasetçiler hele hele muhalefet kolaya kaçmamalı.
Kürt vatandaşlarımızın oylarını alabilmek için teröre üstü kapalı geçiştirmemeliler.
CHP ve İYİ Parti milletin desteğiyle kuruldu.
İktidar olacaklarsa yine milletin desteğiyle de olacaklar.
HDP’nin yüzde 6’lık veya 7’lik oyuyla birkaç şehrin belediye başkanlığını alacağız diye Türkiye’nin birlik bütünlüğüne zarar verilmemelidir.
Siz bunu yaparsanız Papa’yı karşılayan Barzani de pul bastırıp saçma sapan bir haritayla birlikte emperyalistlerin haritasını çizer ve o pulu da Haçlı seferlerinin mimarı Hristiyan dünyasına hediye eder.