Türkiye, tarihi boyunca doğasıyla, ormanlarıyla, dağlarıyla, ovalarıyla hep bir cennet parçası olarak anıldı. Ancak son yıllarda yaşanan orman yangınları, bu cennetin korunmazsa nasıl bir cehenneme dönüşebileceğini hepimize gösterdi.
Binlerce hektarlık alanın yanması sadece ağaçların kaybolması demek değildi. Kuşların yuvası, arıların yaşam alanı, hayvanların sığınağı, hatta bizim nefes aldığımız hava külle karıştı. İşte tam da bu noktada Milli Eğitim Bakanlığının “Yeşil Vatan Projesi” devreye girdi.
********************
Yeşil Vatan Projesi, yalnızca ağaç dikmek ya da ormanları korumakla sınırlı bir girişim değil. Asıl hedefi, insanın doğaya bakışını değiştirmek ve bu bakışı kalıcı bir kültüre dönüştürmek. Çünkü biliyoruz ki doğa sevgisi sadece büyük kampanyalarla değil, çocukların yüreğine ekilen küçük tohumlarla yeşerir. İşte bu yüzden proje bir çevre girişimi değil, aynı zamanda Yeni Maarif Modeli ile uyumlu bir eğitim vizyonunun parçası. Yeni eğitim sistemi artık sadece bilgi yükleyen bir mekanizma değil; erdemli, duyarlı ve sorumluluk sahibi bireyler yetiştiren bir yol haritası olmalı. Çünkü biliyoruz ki yarının vicdanlı ve yetkin bireyleri bugünün öğrencilerinden doğacak.
Bir çocuğun küçücük bir fidanı toprakla buluşturduğunda yaşadığı mutluluk, aslında geleceğe verilen en güçlü mesajdır. Yeşil Vatan Projesi öğrencileri doğanın yalnızca bir “ders konusu” değil, hayatın özü olarak görmeye davet ediyor. Öğrenciler; ormanların oksijen kaynağı, suyun koruyucusu, iklimin denge unsuru olduğunu yaşayarak öğreniyor. Böylece sadece doğayı tanıyan değil, doğayı seven ve koruyan bireyler yetişiyor.
Bu proje sayesinde Türkiye’nin dört bir yanında okullar “doğa okulu” gibi işlev görmeye başladı. Çocuklar, fidan dikiyor, su tasarrufunu öğreniyor, geri dönüşümün önemini kavrıyor. Kısacası, kitaplarda okuduklarını hayatın içinde deneyimliyor. Bu da eğitimdeki en güçlü yöntemlerden biri olan öğrenmeyi davranışa dönüştürmek oluyor.
********************
Anne ve babalar Yeşil Vatan Projesi’nin gönüllü elçileri olmalı. Çocuklarla birlikte fidan dikmek, çöpleri geri dönüşüm kutularına ayırmak, suyu ve elektriği tasarruflu kullanmak… Bunların her biri çocuğa verilen derslerden çok daha etkili olabilir. Çocuğun aileden gördüğü çevre sevgisi, onun yaşam boyu davranışlarına yön verir. Dolayısıyla Yeşil Vatan Projesi’nin gerçek anlamda başarıya ulaşması için ailelerin desteği şarttır. Okulda öğretilen bilgilerin evde pekiştirilmesi, çocukların doğayla kurduğu bağı kalıcı hale getirir.
********************
Yeşil Vatan Projesi’nin en büyük gücü yalnızca okullarla sınırlı kalmaması ve toplumsal birliktelik açısından da büyük bir öneme sahip olmasıdır. Tüm Türkiye’nin aynı amaç etrafında kenetlenmesi, “Yeşil Vatan” düşüncesini ortak bir değer haline getiriyor. Böylece proje yalnızca bir kurumun değil, tüm milletin sahiplendiği bir seferberliğe dönüşür. Bu sahiplenme,kar topunun çığa dönüşmesi gibi büyüyerek ülkenin her köşesine yayılır. Bir köyde dikilen fidan başka bir şehirdeki çocuğun hayaline dokunur. Bir okulda yapılan geri dönüşüm çalışması başka bir yerde örnek olur ve sonuçta bütün ülke “Yeşil Vatan” bilinciyle donanır.
Yeni Maarif Modeli, sadece akademik başarıya değil; erdem, duyarlılık, sorumluluk gibi değerlerin kazandırılmasına da odaklanıyor. Yeşil Vatan Projesi de bu değerleri hayatın içine taşıyor. Çünkü doğayı korumak, aslında vicdanı korumaktır. Bir ağaca sahip çıkmak, yarın doğacak çocuğun nefes hakkına sahip çıkmaktır.
Bugünün öğrencisi, yarının öğretmeni, mühendisi, doktoru ya da yöneticisi olduğunda, aldığı bu bilinçle karar verecek. Sadece ekonomik değil, ekolojik faydayı da düşünecek. Böylece bireyler hem yetkin hem de erdemli olacak.
********************
Yeşil Vatan Projesi, bir kampanyadan öte geleceğe bırakacağımız en değerli mirastır. Bir gün çocuklarımız bize “Bize nasıl bir ülke bıraktınız?” diye sorduğunda gönül rahatlığıyla “Yeşil bir vatan bıraktık!” diyebilmek için bu projeye sarılmak zorundayız.
Toprağın her karışı bize atalarımızdan miras değil, gelecek nesillerden emanettir. Bu emaneti korumak hepimizin görevi. Bu proje bir günün değil, yüzyılların projesidir. Bir kişinin değil, bir milletin seferberliğidir. Gelin; bu seferberliği büyütelim, çığ gibi yayılmasına destek olalım.Çünkü Yeşil Vatan’ı korumak, geleceği korumaktır.