Liglerin milli araya girdiği bu günlerde şöyle arkamıza yaslanır ve sakatların iyileşmesini bekleriz diye düşünmüştüm ama Trabzon’da, Trabzonspor’da ne problemler biter, ne de kavgalar.
 
Ahmet Ağaoğlu ve yönetimi seçildiği günden bu yana ‘’Truva atı bunlar’’, ‘’Şikeyi kapatacaklar’’, ‘’ atamayla geldiler’’ minvalinde ithamlara hedef olmuştu. Tabiki insani olarak  benim de kafamın bir kenarında ‘’acaba soruları’’ oldu.
 
Ta ki Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun CAS duruşması dönüşü yorgun düşüp bekleme salonunda koltuklarda uzandığı resim sosyal medyaya düşene kadar.
 
Hepimizin kafasında ki soru işaretleri birer ikişer silindi gitti.Hatta haksızlık mı ettik acaba diye vicdanen rahatsızlık bile hissettik.
 
Tam camia, yönetim, medya, birlik, beraberlik, tek yumruk gibi güzel söylemler dillendirilmeye başlamıştı ki şike avukatlarımız Erdem EGEMEN ile Nusret YILMAZ’ın istifası gündeme bomba gibi düştü.
 
Haydaa…
8 yıldır bir kuruş almadan bu işleri gönüllülük esasına göre yürüten bu insanlar neden istifa etmişti. Aslında istifa metninin satır aralarından bazı kırgınlıkların olduğunu anlamak çokta zor değil.
 
Kendi imkanları ile mahkemeye katılan Erdem Egemen’in hiçbir yönetici ile aynı karede olmaması da aslında üzeri örtülse de bazı kırgınlıklar olduğunu gösteriyor.
 
Aynı şekilde 1000 sayfanın üzerinde bir dosya hazırlamasına rağmen Av.Nusret yılmaz’ın vizesinin yetişmemesi de ayrıca MANİDAR(!).
 
Her ne kadar niyetimiz bir suçlu aramak olmasa da bu süreçte bir başıboşluk, bir amatörlük göze çarpıyor.
 
Hal böyle iken Sosyal, yazılı ve görsel  medyada yayılan kötü bilgilerle dimağımız daha fazla kirlenmeden kulübümüzden bir açıklama beklemekteyiz.