Fenerbahçe deplasmanı Türkiye liginin en zorlu deplasmanlarından biridir bana göre. Fenerbahçe tribünleri rakibi ve hakemi baskı altına alma noktasında sayılı iyi trübünlerdendir.
 
Bu sebepledir ki; Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenebilmek sadece iyi oynamakla hayata geçirilemez. Akıllı, soğukkanlı, taktik disipline sonuna kadar bağlı ve hakemin adaleti dağıtırken insiyatifini rakipten yana kullanacağını bilerek oynamalısınız.
 
Trabzonspor buradan puan ya da puanlar çıkarmak istiyorsa  beraberliği, mağlubiyeti ve Galibiyeti oynayacağı şablonları hazır ve ezberlenmiş olmalıdır. Skor olarak geriye düşmenin dünyanın sonu olmadığını, maç içinde öne geçmenin de maçı kazanmak anlamına gelmediğini hoca oyunculara anlatmalıdır.
 
Velhasıl oyun şansı bizden yana olsun diyorum ve geçiyorum televizyonun karşısına;
 
Maç Fenerbahçe'nin baskısı ile başlayacağı genel olarak kabul gören bir fikir olsa da bu kadar baskı yiyeceğimizi, iki top yapmaktan aciz kalacağımızı tahmin etmemiştik. Ilk su molasına (dk:25) e kadar Fenerbahçe'nin sadece bir gol bulabilmesi TS nin futbol şansı idi diyebiliriz.
Fırtına su molası dönüşü ilk ciddi atağında Ekuban ile ev sahibine karşılık verdi ve 27 de skoru eşitledi (1-1).
Bu gol sadece skoru eşitlemedi oyunu da eşitledi. Gölün  dakikasından ilk yarının son düdüğüne kadar geçen sürede  Fenerbahçe ağırlıklı karşılıklı ataklardan bahsedebiliriz.
 
Ikinci yarı da ilk yarıdan çokta farklı başlamadı. Trabzonspor adına maçın adamı kim diye sorarsanız, Mac boyunca Sergiledigi üstün performans ile Uğurcan çakır ve sonradan oyuna girip orta alanı toplayan Doğan Erdoğan diyebiliriz..