Doğrudur, yanlıştır bizi bağlar, bir kere baştan şu tespitimizi yapalım. Trabzonspor’un bu kadrosuna hiç bir teknik adam fazla bir şey veremez, taraftarın beklediği futbolu da oynatamaz. Adı ‘Dünya’nın en iyi teknik direktörlerine çıkmış’ kimi getirirsen getir bu kadarını bile yapamaz.
Üstelik eksiksiz olduğunda bile çok yetersiz olan bu kadrodan Uğurcan gibi takımın yarısı, Saviç ve Pedro gibi ‘İdare eder’ 3 oyuncu da olmayınca ,
Defansın arkasına atılan her topla rakibin mutlak gol pozisyonu bulduğu maçta ,Trabzonspor eksi anlamda şimdiye kadar görmediğimiz pek çok ilki yaşadı.
Aklımızda kalanlardan bazılarını sayalım;
Koskoca bir ilk yarı boyunca tek bir korner atmamışız.
Rakibi rahatsız etmemek için olsa gerek!, bir faul bile yapmamışız.
İsabetli bir ortamız yok.
İlk şutu 39. dakikada çekmişiz, ona şut denemez. Minare boyu havadan auta göndermişiz.
Ayrıca 0.01 gol beklentisiyle oynamışız.
Yani yüz maç oynasan bir gol belki atarsın.
+70 liklerden bir takım çıkarsek kaç yeriz bilemem ama atacaklarımızın oranı bundan daha fazla olurdu.
Yani yurt içi ve dışında aldığı muhteşem zaferlerle,Türk futboluna armağan ettiği sayısız yıldızlarıyla Anadolunun ezilmiş, sömürülmüş takımlarına ve insanlarına verdiği umutla Trabzonspor gerçekten sayılmayacak pek çok ilkin sahibidir ama, sanki biz bunu bazen yanlış anlayıp böyle ilklere de imza atıyoruz.
Ancak ilginçtir,böyle bir Trabzonspor bile bu maçı kazandı aslında.
Çünkü Banza’nın attığı buz gibi golü ‘Ofsayt’ gerekçesille iptal ettirdiler ama, çizgiyi yanlış yerden çekmekle, yapay zeka oyunlarıyla normal zekalı insanları ikna edemediler..
Kaldı ki bu pozisyondan hemen sonra daha önce de Trabzonspor’a neler, neler yapan bu Meler ve ekibi , Visca’nın 3 metre geriden alıp geldiği pozisyonu da ‘ofsayt ‘ olarak öldürerek bir başka gollük pozisyonu da doğmadan katletti.
Sonuç olarak, bu kadroyla, böyle bir hakemle ve de akılların Galatasaray’la oynanacak kupa finalinde olduğu bir maçta sergilenen futbol ve alınan sonuç için de fazla hayıflanmaya gerek yoktur.
Çünkü söz konusu Trabzonspor’sa umut her zaman vardır.
Aytaç ile Meler, neler ederler!
Trabzonspor’un Eskişehir’den alıp para ve şöhret sahibi yaptığı bu Aytaç Kara, hangi takımda olursa olsun Trabzonspor’a karşı oynarken gösterdiği agresif ve yakışıksız tavırlarda dikkat çekiyor.
Önceki akşam da auta giden şutunda Batagov’a çarpan top Bordo-Mavili kaleye girince el kol hareketleriyle’ Nasılda..g...’ anlamına gelen yakışıksız tavırlarıyla hem yadırgandı hem de çok ayıp etti.
Yahu madem gönderilmen bu kadar zoruna gitti, doğru dürüst oynasaydın da kalsaydın burada.
Ne yani ; Ömür boyu tapusunu mu almıştın Trabzonspor formasının?
Bu arada hakem Meler bu maçtan aldığı ücretin yarısını bu oyuncuya vermeli.
Zira hemen her çaldığı düdükte yanına gidip ahkam kesen bu Aytaç’la birlikte yönettiler maçı.
‘Git işine ya’ diyemedi bir türlü..
Türkiye’nin en iyi hakemi ya!
Transferde ilk yapılması gereken!
Bu sezonu 4 maç sonra bitirecek olan Trabzonspor, mecburen faal bir transfer sezonu geçirip geçmişten miras kalan bu enkaz kadroda temizlik yapıp yerlerine yenilerini getirecek.
Herkes neyin ne olduğunu görüyor ancak yine de yolda izde soranlar oluyor;
‘Hocam hangi mevkilere oyuncu almalıyız’.
Bence transfere saha içinden değil, dışından başlamak gerekir.
O nasıl olacak?
Şöyle olacak;
Çok yüksek maliyetlerine rağmen Trabzonspor gibi bir takımda değil forma giymek, antrenmana bile çıkamayacak oyuncuları bulup, alıp getirenleri bu işten uzak tutacaksın.
Değil transfere karıştırmak 100 metre yanına bile yanaştırmayacaksın.
Ayrıca bir sene boyunca birkaç maç, o da çok mecbur kalındığında forma giyip aylarca yan gelip yatanları da kapının önüne koyacaksın.
O şansı da Arda ve Salih gibi yırtabilecek potansiyelli gençlere vereceksin..
Zehra Güneş Trabzonspor’da!
Trabzonspor Kulübü kurmayları federasyondan gelen isteği kabul ederek Kadın Voleybol Takımı kurmaya karar vermiş.
Ve bu takım en üst ligde mücadele edecekmiş.
İyi de olur.
Basketbolun yanında günümüzde çok popüler olan bu dalda da boy göstermesi Trabzonspor’a yakışır.
Sahalardan sonra salonlar da iyice şenlenir.
Zaten bu işe çok memnun olan taraftar da ilk transferi yapmış!.
Önce gün sosyal medyada gördüm.
Kadın voleybolunun Süper Starlarından Zehre Güneş’e Bordo-Mavili formayı çoktan giydirdiler bile.
Olur mu olur.
Zehra Güneş’in halen forma giydiği Vakıfbank’ın kulüp başkanı ve Vakıfbank Genel Müdürü Trabzonspor eski yöneticilerinden Abdi Serdar Üstünsalih değil mi?
Ey gidi Özer Abi..
Mimar ve şair olarak Trabzon Kültür ve Sanatına hizmet eden Özer Cirav abimiz de ayrılmış bu dünyadan.
Sonraları pek görüşemedik ama gençlik dönemlerimizde sık geldiği Uzunsokaktaki ‘Beton Helva’nın üstündeki İdmanyurdu Kulübünde güzel sohbetler ederdik.
Sanattan, şiirden hayata dair herşeyden.
Bazen sorardı,’ Servet, Trabzonspor ne yapar bu sene’
‘Ya Abi boşver Trabzonspor’u sen nasılsın?’ derdim.
70li yıllardaki öğrenci hareketlerinde İstanbul’da sanırım Beyazıt’ta başına yediği demir bir Jopun sıkıntısını ömür boyu çekmişti.
Bazen takılırdım kendisine..
‘Özer Abi, o vicdansız başına demir değil de plastik jopla vursaydı Nobel edebiyat ödülü çoktan Türkiye’ye gelmişti’ derdim de çok gülerdi..
Rahmeti bol mekanı cennet olsun.
Ailesine ,yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.