Cumhuriyetin ikinci yarısından(1950) itibaren Türkiye’nin iç ve dış politikalarında Amerika çok etkindir. 2000’li yılların öncesindeki gibi ekonomide ve silah sanayinde tam bağımlı değiliz ancak ABD, NATO’nun anası olarak hep belirleyicidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye giderken dosyasında çok ciddi konular vardı. Bana göre, bunların en önemlisi, AK Partiyi iç siyasette gün, gün sıkıştıran İsrail’in saldırganlığı ve Gazze’de insanlığın ölümüdür.

Uçağı bir şekilde yapıyorsun, parayı bir şekilde buluyorsun ama Osmanlıdan miras kalan topraklarda yaşananlar, ülke insanının psikolojisini bozuyor.

Öyle ki, İsrail, Gazze’den de ileri gitmiş Suriye’nin yeni devlet başkanı Şara’nın sarayını bile vuracak kadar delirmiştir. Kimi ülkenin liderini değişti, kimi ülkenin coğrafyasını. İslam dünyasında önünde tek engel olarak Türkiye cumhuriyeti devleti kalmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalık bir bakanlar ve danışmanlar grubu ile gittiği Birleşmiş Milletler görüşmelerinde, hem Filistin oturumunda, hem de Birleşmiş milletler genel kurulunda ve Ortadoğu liderleriyle Trump’ın yaptığı toplantıda Bölgenin ve Türkiye’nin beklentilerini dile getirdi.

Tabi ki, İsrail’in yıktığı Gazze’yi İslam ülkelerinin bütçesinden onartmaya kalkmak doğru değil. Yine de Gazze’de ateşkes, batı şeriada huzur olacaksa bu bile bir kazanım sayılabilir.

Çünkü açlıktan çocuk ölümlerinin görüntüleri dayanılacak gibi değil.

Dünyanın konuştuğu Beyaz Saray’daki diyaloglar var. Heyetler arası görüşmeler ve Trump’ın Erdoğan’a gösterdiği saygı sevgi.

Trump’ın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın sandalyesini çekmesine övgüler yağdırması bir ticari hamle olsa da görüntüler biz Türkleri mutlu etti.

Trump’un ‘7 savaşı bitirdim, Rahip Bronson’u aldım, Rusya’dan doğalgaz almayın’ sözleri hoş değildi. Yine de bu Trump’ın büyük gaflar yapmadığına şükredelim!

Onun için, soru cevap bölümünde ‘Gazze neden gündeme gelmedi’ diyenler var. Gazze’nin o masada gündeme gelmesi çözüm bir yana işi daha da karmaşık hale sokabilirdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gerekenleri 3 toplantıda ve Baş başa görüşmede de belirtti. Bu İsrail saldırganlığı ile Ortadoğu da barış asla olmaz dedi.

Gelelim kazan kazana..

Trump bir kez daha başkandan çok bir ticaret adamı olduğunu gösterdi.

Türkiye’ye Boeing uçaklarının satışına yönelik anlaşma tamam gibi. Ben Boing uçaklarını sevmem. Uçan tabut derim onlara. Fakat havacılıkla ilgilenenler, ‘‘Boingler dünya genelinde fazla uçtukları için daha fazla kaza riskleri var” derler.

İnşallah yeni siparişler daha sağlam olur.

Bir diğer konu doğalgaz konusu.

ABD’nin Rusya ile Avrupa’yı birbirine takmasının en temel nedeni Doğalgaz.

Rusya bütün gelirini doğalgaz ihracından elde ediyor ve ABD’nin sıvılaştırılmış kaya gazı ise elinde kalıyordu. Şimdi ABD’den Avrupa’ya gemiler sıvılaştırılmış doğalgaz taşıyor ki, muhtemelen son anlaşma ile gemiler Türkiye’ye de gelecek.

Peki, biz ne elde ettik?

Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan dünya ticaretini ve siyasetini dizayn eden ABD’nin Ekonomik yatırım desteğini aldı.

ABD’nin Dünya bankası dahil finans şirketleri Türkiye’ye sıcak para aktaracak ayrıca yatırım yapacaklar

Seçime doğru muhalefet, ‘Gazze konusunda ‘silahları veren tramp öldüren Netanyahu sözlerini kullanmaya başlamış ki, bu propaganda döneminde dillere pelesenk olacak gibi…

Gazze’deki bir ateşkes, bölgenin inşası ve Filistinlilerin yeniden orada olması çok önemli.

Zor ama içerde desteği azaltmış Netanyahu’ya baskı bu savaşı ve ölümleri durdurabilir, Türkiye’de rehineler konusu, Hamas’tan rehineleri alabilir.

Sevgili Okurlar,

Özetle, birçok liderin ABD ziyaretlerini biliyoruz ve izledik.

İlk kez böylesine bir samimi diyaloglar yaşandı.

Ama hem Trump hem de Tom Barrak bazen bir saat önce söylediklerini unutabiliyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Amerika gezisi gösterdi ki, Türkiye’de önümüzdeki süreçte bir seçim de gündeme gelebilir.

2026 yılının Kasım aylarında seçim yapılabilir.