Üç gündür Trabzon doğa afetinin yarattığı hasarlarla boğuşuyor. Her ne kadar Trabzon şehir alt yapısı henüz yenilenmişse de zaman zaman doğa afetlerle karşılaşması tabiatın bir hareketidir. Gerek Trabzon ve gerekse tüm ülke hemen hemen her yıl bu tür doğa olaylarıyla karşı karşıya kalıyor.

Karadeniz’in kendine has coğrafyası ve yoğun yağış yapısı karşısında tabiat yine galip geldi

Kimi bölgelerde deprem, kimi yerlerde toprak kaymaları ve heyelanlar Karadeniz Bölgesi’nde de sel ve taşkınlar yaşanıyor.

Siz ne kadar önlem alırsanız alın, alt yapınızı ne kadar yenilerseniz yenileyin doğa afetine karşı maalesef karşı koyulmuyor.

Önemli olan yaşanan doğa afetlerini en asgari düzeyde kayıpla kapatabilmektir.

Trabzon’da birkaç saat yağan ve metrekareye yaklaşık 64 kilogram düşen yağışın yarattığı tahribatı en ağır şekilde şehrin sahil kesimindekiler yaşadı.

Pazarkapı, Beşirli, Yenimahalle, gibi sahil bölgelerinde yaşanan su basmaları esnafı ve insanları mağdur etse de önemli ölçüde de maddi kayba yol açtı.

Her ne kadar cana gelmesin mala gelsin diyorsak da can malın yongasıdır.

Trabzon’da yaşanan sel felaketi üzerine Avrupa’da bulunan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ziyaretlerini yarıda keserek Trabzon’a koşarken, bütün ekiplerini de seferber etti.

Avrupa’daki resmi temaslarını yarıda kesip vakit kaybetmeden memleketine dönmesi, yağmurluğunu giyip bizzat sahada olması, sadece bir yönetici refleksi değil, aynı zamanda bir "şehr-ül emin" bilinciyle hareket ettiğini gösteriyor.

Turuncu yağmurluğunu üzerine çeken sarı çizmelerini de ayağına geçiren Ahmet Metin Genç, izinde bile bulunan tüm personelini acil koduyla göreve çağırdı.

Ve iki gün gibi kısa bir sürede Trabzon çamur deryasından temizlendi.

Ahmet Metin Genç çalışan, koşan, herkesin yanında olan bir belediye başkanıdır.

İyi günde, kötü günde hep onların yanında olmuştur.

Yurt dışındaki hemşehrilerinin mutluluğuna ortak olurken yaşanan doğa felaketi üzerine de şehrine koşarak buradaki insanların da yanında oldu.

Evet, şehr-ül emini olduğunu gösterdi.

Büyükşehir Belediyesi, Karayolları, DSİ ve kamunun tüm kurumları seferber edildiği doğa felaketinin açtığı yaraları sarmak için Trabzon’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, şehrin tüm dinamikleriyle kriz masasında durum değerlendirmesi yaptıktan sonra esnafı gezdi, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Maddi kayıpların bir an önce karşılanması için tespitlerin ivedi bir şekilde sürdürüldüğünü ve bayramdan önce de ödemelere başlanacağının müjdesini verdi.

Trabzon’da yaşanan bu sel felaketinden çıkarılması gereken dersler kadar, örnek alınması gereken yaklaşımlar da vardır.

İklim değişikliğiyle birlikte bu tür afetlerin sıklığı ve şiddeti artarken, şehirlerin yalnızca fiziksel altyapılarının değil, sosyal dayanışma ağlarının da güçlendirilmesi gereklidir.

Trabzon, yine doğayla sınandı.

Ama bu sınavda sadece yağmur yağmadı; dayanışma, sorumluluk ve kararlılık da yağdı.

Ve şehir, bu zor günleri birlikte, omuz omuza atlattı.

Bu birlik ruhu devam ettiği sürece, Trabzon’un üstesinden gelemeyeceği hiçbir felaket yoktur.