Yazımın başlığı biraz ilginç değil mi?

"Aşağı indiremeyeceğin öküzü çatıya çıkartma."

Bu bir İran atasözüdür,

Mecazlarla dolu ve derin bir anlam barındırıyor.

Günümüz insan ilişkileriyle ilişkilendirdiğimizde ise oldukça çarpıcı dersler sunuyor.

Sözün mecazi anlamına bakıldığında, burada "çatıya çıkartmak" bir kişiye ya da duruma olduğundan fazla değer vermek, onu hak etmediği bir konuma taşımak anlamına gelir.

"Aşağı indirememe" ise bu değer veya konumu sonradan geri alamamak, pişmanlık duyulan bir durumu düzeltememek anlamına gelir.

Kısacası birini ya da bir şeyi kontrol edemeyeceksen, baştan o kadar yükseltmeyeceksin.

İlişkilerde özellikle aşk, arkadaşlık ya da iş ilişkilerinde insanların en sık yaptığı hatalardan biri, karşısındaki kişiyi olduğundan daha iyi, daha dürüst, daha sadık ya da daha yetenekli görmektir.

Ona gereğinden fazla değer vermek, adeta “çatıya çıkarmak gibi ” Fakat kişi zamanla gerçek yüzünü gösterdiğinde ya da beklentileri karşılamadığında, “çatıdan indirmek” yani hayal kırıklığını onarmak zor ve yıkıcı oluyor.

Bu durum, özellikle toksik ilişkilerde sık görülür.

Bir kişi birine veya bir arkadaşına göz göre göre hak etmediği değeri verir, onu her konuda över, sahiplenir, savunursa, sonra o kişi bunu anlayamayıp hatta saygısızlık ettiğinde ya da kırdığında, “onu neden bu kadar önemsemişim?” sorusu gelir insanın aklına.

Bu durum iş hayatında da benzerlikler yaşanır.

Bazen biri liyakatten yoksun olduğu hâlde iyi ve güzel bir pozisyona getirilir, sorumluluk verilirse birileri o kişiyi "çatıya çıkarmıştır" demektir.

Fakat işler kötü gittiğinde yani bozulduğunda o kişiyi o pozisyondan almak ya da verdiğin sorumluluğu geri almak zordur. Buna da “Çatıdan indiremediğin öküz” denir.

Ortada bir ego vardır, ilişkiler zedelenir, güvensizlik doğar.

Oysa baştan daha dikkatli bir değerlendirme yapılsaydı, bu durum yaşanmayacaktı elbette.

Bazı insanlar, sevdikleri ya da değer verdikleri kişileri kendi özsaygıları pahasına yükseltirler. Adeta onları kutsal bir yere koyarlar.

Karşı taraf bu ilgiyi alışkanlık hâline getirir, hatta zamanla hak gördüğü bir şey sanır.

Sonra ne olur?

Karşılıklı saygı bozulur.

Çünkü “çatıya çıkarttığın öküz” artık seni yukarıdan görmeye başlar, seni çatıdan indirir.

Ders niteliğinde sonuçlardır bütün bunlar.

O zaman ilişkilerde ölçülü olmalısınız.
Kime, ne kadar değer verdiğinizi iyi ölçün, biçin ve iyi tartın.
Birini yükseğe çıkarmadan önce, oraya ait olup olmadığını, sonra onu indirmenin mümkün olup olmadığını düşünün.

İnsani ilişkilerde sadakat, sevgi, güven çok değerlidir ama bunlar karşılıklı olursa anlamlıdır. Karşındaki kişiye haddinden fazla değer verirseniz, o kişi bunu hak etmediğinde sizi hayal kırıklığına uğratabilir ve siz onu artık "çatıdan" indiremeyebilirsiniz.

O yüzden ilişkilerde sağlıklı sınırlar çizmek, karşınızdakini tanımadan onu yüceltmemek ve en önemlisi kendinizi feda etmeden sevmeniz gerekir.

Sevgiyle sevginizi bilenlerle kalın.