Trabzonspor'un genel kurulu, her zaman olduğu gibi hareketli geçeceğe benziyor. Başkan Ertuğrul Doğan ve ekibi, zorlu bir sınavdan geçecek.

Genel kurulda ilk olarak finansal tablolar masaya yatırılacak. Kulübün borçları, gelirleri, giderleri tek tek incelenecek. Üyeler, yönetimin borçları azaltmak için ne gibi adımlar attığını, yeni gelir kaynakları yaratıp yaratmadığını sorgulayacak.

Ardından sıra sportif faaliyetlere gelecek. Takımın gidişatı, teknik direktör değişiklikleri, transfer politikasındaki hatalar... Tüm bu konular, tartışmalara neden olacak. Camia, belki yönetimden hesap soracak, "bu takım neden bu halde?" diyecek.

Genel kurulun en kritik aşaması hiç kuşkusuz yönetim kurulu seçimi. Aslında diğer kurullar için de kıyasıya bir rekabet ortamı oluştu. Bu da ilginç..

Mevcut yönetim, güven tazelemek için mücadele edecek. Ancak şu sıralar muhalefet de boş durmuyor. Yeni isimler, yeni projelerle yönetime talip olacak gibi bir hava esiyor.

Genel kurulda tansiyonun yüksek olması mümkün. Trabzonsporlu, artık sabrının sınırında. Yönetimden somut adımlar, net cevaplar, açık çözümler bekleniyor.

ORTAKLIK MESELESİ

Kulübün içinde bulunduğu mali darboğaz, bir süre önce "ortak alma" fikrini gündeme getirdi. Başkan, yabancı yatırımcılardan teklifler geldiğini açıkladı. Peki bu ortaklık, Trabzonspor için kurtuluş mu olacak, yoksa sonun başlangıcı mı?

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, normalde Trabzonspor gibi köklü bir camianın "satılması" söz konusu bile olmamalı. Taraftarlar ve üyeler buna asla izin vermemeli. Ancak kulübün "belli bir oranda hissesinin" yabancı yatırımcılara satılması, tartışılabilir bir konu gibi duruyor.

Bu ortaklığın potansiyel faydaları neler olabilir?

Öncelikle kulübün mali durumu düzelebilir. Borçlar ödenebilir, yeni transferler yapılabilir, altyapıya yatırım yapılabilir. Ayrıca yabancı yatırımcıların ‘know-how’ bilgisi, kulübün ‘marka değerini’ arttırabilir” diye düşünen iyi niyetli görüşleri dile getirenler az değil..

Oysa riskler de mevcut. Yabancı yatırımcılar, kulübün yönetimine müdahale edebilir, kendi çıkarlarını ön plana koyabilir. Hatta uzun vadede kulübün "kimliğini" bile değiştirebilirler.

Camia, bu konuda oldukça hassas. Ortaklık meselesi, genel kurulda da en çok tartışılacak konuların başında geliyor. Taraftar, yönetimden şeffaflık ve hesap verebilirlik bekliyor.

Başkan Ertuğrul Doğan, "Ortaklık, Trabzonspor'un geleceği için bir fırsat olabilir" diye düşünebilir. Ancak bu fırsatın doğru değerlendirilmesi gerekiyor. Yoksa Trabzonspor, telafisi mümkün olmayan bir yola girebilir.

Unutmayalım, Trabzonspor sadece bir futbol kulübü değil. Aynı zamanda bir "kültür", bir "yaşam tarzı". Olacaksa, bu ortaklık, Trabzonspor'un ruhuna zarar vermemeli. Aksi takdirde kazanılan para, kaybedilen değerlerin yanında "hiç" kalır.

Bakalım yaklaşan genel kurul, Trabzonspor'a yeni bir sayfa açabilecek mi? Yoksa bu fırtına, kulübü daha da derin bir krize mi sürükleyecek?

Hep birlikte göreceğiz...